Odyoloji bölümünü bitirdikten sonra ses konuşma bozukluğu üzerine yüksek lisans yaparak rehabilitasyonda dil ve konuşma terapistleri gibi çalışabilmekteyiz. Peki devlet hastanelerine dil terapisi alanında atanabilir miyiz? Bilgisi olan arkadaşlar lütfen bilgilendirebilir misiniz bu konuda çok bilgim yok .
Türkiye şartlarında iki meslek çokta farklı sayılmamakta. Halbuki biri lisans iken diğeri önlisans. Farklı sayılmamasının sebepleri arasında odyolog meslek tanımının tam olarak oturmamış olmasıda var elbette. ama bence en önemli etken türkiyedeki işverenlerin az parayla çok iş yapmaya çalışmasıdır. Adam odyolog almak yerine odyometrist alıyor hem düşük ücret veriyor hemde odyometristin tanımında olmayan şeyleri ona yapmakta; sekreterlik, temizlik gibi. bu kadar yoğun çalışma içerisinde bir asgari ücret veya asgari ücretin 100-200tl üzerinde maaşlar vermekteler. bu ücretlere yol yemek dahil değil tabii ki de. işitme cihazı sektöründe patronlar nasıl daha büyük havuzlu bir villa almayı düşünürken çalışanları ay sonunu nasıl getireceğini düşünmekte. bu durum sadece odyometristler için geçerli değil tabii bir çok meslek grubunda bu olay var. odyologlar dahil. nasıl daha iyi hale getirebiliriz bilmiyorum ama sorun açıkça ortada.
Merhabalar arkadaşlar aşağıya bırakacağım metni herkesin Cimer adresine giderek dilekçe açmasını istiyorum. Bunu benim için değil, kendin için yapacağını unutma. Başvuruda bulunanlar bu başlık altına +1 eklesin birbirimizden destek alalım.
———
T.C. CUMHURBAŞKANLIĞINA;
Odyolog; işitme ve denge problemlerinin önlenmesi,tanılanması ve rehabilite edilmesine yönelik çalışan sağlık personelidir. Ülkemizde 2015 yılından itibaren ilk mezunlarını veren Odyoloji bölümü lisans mezunu sayısı 2000’i geçmektedir ve gelecek sene itibariyle mezun sayısı ikiye katlanacaktır. Hastanelerde 7000 kişilik odyolog açığı olmasına rağmen son 3 yıldır 158 kişilik odyolog ataması yapılmıştır. Odyolog ihtiyacı ve mezun sayısı göz önünde bulundurulduğunda yapılan atama sayısı yetersiz kalmakta, öğrenci – mezun odyolog istihdam problemine çözüm olmamaktadır.
Bu sebeplerden dolayı devlet kadrolarına atanacak odyolog sayılarının arttırılmasını Sayın Cumhurbaşkanımız arz ederiz.
———
T.C. CUMHURBAŞKANLIĞINA;
Odyolog; işitme ve denge problemlerinin önlenmesi,tanılanması ve rehabilite edilmesine yönelik çalışan sağlık personelidir. Ülkemizde 2015 yılından itibaren ilk mezunlarını veren Odyoloji bölümü lisans mezunu sayısı 2000’i geçmektedir ve gelecek sene itibariyle mezun sayısı ikiye katlanacaktır. Hastanelerde 7000 kişilik odyolog açığı olmasına rağmen son 3 yıldır 158 kişilik odyolog ataması yapılmıştır. Odyolog ihtiyacı ve mezun sayısı göz önünde bulundurulduğunda yapılan atama sayısı yetersiz kalmakta, öğrenci – mezun odyolog istihdam problemine çözüm olmamaktadır.
Bu sebeplerden dolayı devlet kadrolarına atanacak odyolog sayılarının arttırılmasını Sayın Cumhurbaşkanımız arz ederiz.
uset turkey sağlık bilimleri üniversitesinde faaliyet göstermeye başlayacaktır. faaliyet içerisinde odyoloji alanında öğrencilere ihtiyaç vardır.sağlık bilimleri üniversitesinde olup katılmak isterseniz buraya tıklayınız.
Korpus Kallosum:
Latince “sert cisim” anlamına gelen korpus kallosum, beyinde bulunan bir yapıdır. Serebral korteks loblarını, sol ve sağ yarıküreler olarak ikiye bölen, kalın bir sinir lifleri bantıdır; hatta tüm sinir sistemindeki en kalın banttır. Yani iki yarıküre arasında iletişimi sağlamak üzere, beynin sağ ve sol yanlarını bağlar. Korpus kallosum, hareketsel, duyusal ve bilişsel bilgiyi, yarıküreler arasında aktarır.
Korpus kallosum, beyindeki en geniş lif demeti olup, 200 milyon civarında (tahmin elektron mikroskopuna değil de, ışık mikroskopuna dayalı olarak yapıldığından, gerçek sayı muhtemelen daha yüksektir) akson içerir. Karşılaştıracak olursak, her bir optik sinir için sayı 1,5 milyon ve işitsel sinir için sayı 32.000’dir. Kesit alanı 7 cm2 kadardır ve “birleştirici lifler” olarak bilinen beyaz madde liflerinden oluşmuştur. Kabaca C şeklinde olan korpus kallosuma bazen “büyük serebral birleştirici” de denir. Beynin orta hattında, serebrumun altında bulunur. Beyin yarıkürelerini ayıran derin bir oyuk olan “yarımküreler arası yarık“ın içine yerleşmiştir.
İşlevi Nedir?
1950’li yıllara kadar, korpus kallosumun işlevi bütünüyle bir sırdı. Arada bir bu yapı olmadan doğan insanlara rastlanıyordu. Hekimler bazen yapıya kesik atarak, epilepsi hastalarında bir lobda başlayan atağın diğerine geçmesini önlemeyi ya da derinlerdeki bir tümöre ulaşmayı başarıyordu. Her iki durumda da, korpus kallosumu yarılan bireylerde ciddi bir yan etki görülmüyordu. Hatta o yıllarda, şakayla karışık, belki de korpus kallosumun tek görevi iki lobu birbirlerine yakın dursunlar diye tutmaktır diyenler vardı. 1955 yılında, Şikago Üniversitesi’nde psikolog Roger Sperry danışmanlığında çalışan lisansüstü öğrencisi Ronald Myers, bu devasa lif demetinin işlevini açığa çıkaran bir dizi deneyi gerçekleştirdi.
Bugünkü bilgilerimize göre, korpus kallosumun beyinde dahil olduğu işlevler arasında şunlar bulunuyor:
— Beyin yarıküreleri arası iletişimi sağlamak,
— Göz hareketleri ve görme,
— Uyarım ve dikkat dengesinin sürdürülmesi,
— Dokunsal yer tayini.
kaynak: bilimfili.com
Latince “sert cisim” anlamına gelen korpus kallosum, beyinde bulunan bir yapıdır. Serebral korteks loblarını, sol ve sağ yarıküreler olarak ikiye bölen, kalın bir sinir lifleri bantıdır; hatta tüm sinir sistemindeki en kalın banttır. Yani iki yarıküre arasında iletişimi sağlamak üzere, beynin sağ ve sol yanlarını bağlar. Korpus kallosum, hareketsel, duyusal ve bilişsel bilgiyi, yarıküreler arasında aktarır.
Korpus kallosum, beyindeki en geniş lif demeti olup, 200 milyon civarında (tahmin elektron mikroskopuna değil de, ışık mikroskopuna dayalı olarak yapıldığından, gerçek sayı muhtemelen daha yüksektir) akson içerir. Karşılaştıracak olursak, her bir optik sinir için sayı 1,5 milyon ve işitsel sinir için sayı 32.000’dir. Kesit alanı 7 cm2 kadardır ve “birleştirici lifler” olarak bilinen beyaz madde liflerinden oluşmuştur. Kabaca C şeklinde olan korpus kallosuma bazen “büyük serebral birleştirici” de denir. Beynin orta hattında, serebrumun altında bulunur. Beyin yarıkürelerini ayıran derin bir oyuk olan “yarımküreler arası yarık“ın içine yerleşmiştir.
İşlevi Nedir?
1950’li yıllara kadar, korpus kallosumun işlevi bütünüyle bir sırdı. Arada bir bu yapı olmadan doğan insanlara rastlanıyordu. Hekimler bazen yapıya kesik atarak, epilepsi hastalarında bir lobda başlayan atağın diğerine geçmesini önlemeyi ya da derinlerdeki bir tümöre ulaşmayı başarıyordu. Her iki durumda da, korpus kallosumu yarılan bireylerde ciddi bir yan etki görülmüyordu. Hatta o yıllarda, şakayla karışık, belki de korpus kallosumun tek görevi iki lobu birbirlerine yakın dursunlar diye tutmaktır diyenler vardı. 1955 yılında, Şikago Üniversitesi’nde psikolog Roger Sperry danışmanlığında çalışan lisansüstü öğrencisi Ronald Myers, bu devasa lif demetinin işlevini açığa çıkaran bir dizi deneyi gerçekleştirdi.
Bugünkü bilgilerimize göre, korpus kallosumun beyinde dahil olduğu işlevler arasında şunlar bulunuyor:
— Beyin yarıküreleri arası iletişimi sağlamak,
— Göz hareketleri ve görme,
— Uyarım ve dikkat dengesinin sürdürülmesi,
— Dokunsal yer tayini.
kaynak: bilimfili.com
İnsan beyni, karmaşık yapısı ve işleyişiyle sürekli olarak bilim insanlarının dikkatini çekmiştir. Bu bağlamda, odyoloji ve sinirbilim disiplinleri, beyindeki işitme yollarının keşfi konusunda büyük bir ilerleme kaydetmiştir.
Gelen seslerin nasıl algılandığını anlamak için beyindeki işitme yolunu incelemek önemlidir. Odyologlar ve sinirbilimciler, bu sürecin temel adımlarını anlamak için yoğun bir şekilde çalışmaktadır. İlk olarak, dış kulak ses dalgalarını toplar ve orta kulakta titreşime dönüştürür. Ardından, iç kulağın koklea adı verilen bölgesindeki tüy hücreleri, ses titreşimlerini elektriksel sinyallere dönüştürür.
Bu elektriksel sinyaller, işitme siniri vasıtasıyla beyine iletilir. Sinirbilimciler, bu sinir yolunu daha iyi anlamak için beyin görüntüleme tekniklerini kullanmaktadır. Fonksiyonel manyetik rezonans görüntüleme (fMRI) gibi yöntemler, işitme yolu boyunca hangi bölgelerin etkin olduğunu belirlemekte yardımcı olur. Bu sayede, sesin beynin hangi bölgelerinde işlendiği ve nasıl algılandığı daha iyi anlaşılmaktadır.
Odyoloji ve sinirbilim arasındaki bu işbirliği, işitme kaybı ve işitsel bozuklukların tedavisinde büyük bir rol oynamaktadır. Örneğin, işitme implantları, hasar görmüş iç kulak yerine doğrudan işitme sinirine sinyaller göndererek işitme yeteneğini geri kazandırmaktadır. Benzer şekilde, sinirbilim çalışmaları, işitme kaybının beyinde nasıl meydana geldiğini anlamak için kullanılarak yeni tedavi yöntemlerinin geliştirilmesine yardımcı olmaktadır.
Odyoloji ve sinirbilim, beyindeki işitme yollarının keşfi konusunda sürekli olarak ilerlemekte ve insanların işitme yeteneklerini daha iyi anlamamızı sağlamaktadır. Bu alandaki araştırmalar, işitme kaybı, işitsel rahatsızlıklar ve beyin hastalıklarıyla ilgili yeni buluşlar ve tedavilerin geliştirilmesine olanak sağlamaktadır. Beynin karmaşıklığını çözmek için yapılan bu çalışmalar, gelecekte işitme alanındaki yenilikleri de beraberinde getirecektir.
Gelen seslerin nasıl algılandığını anlamak için beyindeki işitme yolunu incelemek önemlidir. Odyologlar ve sinirbilimciler, bu sürecin temel adımlarını anlamak için yoğun bir şekilde çalışmaktadır. İlk olarak, dış kulak ses dalgalarını toplar ve orta kulakta titreşime dönüştürür. Ardından, iç kulağın koklea adı verilen bölgesindeki tüy hücreleri, ses titreşimlerini elektriksel sinyallere dönüştürür.
Bu elektriksel sinyaller, işitme siniri vasıtasıyla beyine iletilir. Sinirbilimciler, bu sinir yolunu daha iyi anlamak için beyin görüntüleme tekniklerini kullanmaktadır. Fonksiyonel manyetik rezonans görüntüleme (fMRI) gibi yöntemler, işitme yolu boyunca hangi bölgelerin etkin olduğunu belirlemekte yardımcı olur. Bu sayede, sesin beynin hangi bölgelerinde işlendiği ve nasıl algılandığı daha iyi anlaşılmaktadır.
Odyoloji ve sinirbilim arasındaki bu işbirliği, işitme kaybı ve işitsel bozuklukların tedavisinde büyük bir rol oynamaktadır. Örneğin, işitme implantları, hasar görmüş iç kulak yerine doğrudan işitme sinirine sinyaller göndererek işitme yeteneğini geri kazandırmaktadır. Benzer şekilde, sinirbilim çalışmaları, işitme kaybının beyinde nasıl meydana geldiğini anlamak için kullanılarak yeni tedavi yöntemlerinin geliştirilmesine yardımcı olmaktadır.
Odyoloji ve sinirbilim, beyindeki işitme yollarının keşfi konusunda sürekli olarak ilerlemekte ve insanların işitme yeteneklerini daha iyi anlamamızı sağlamaktadır. Bu alandaki araştırmalar, işitme kaybı, işitsel rahatsızlıklar ve beyin hastalıklarıyla ilgili yeni buluşlar ve tedavilerin geliştirilmesine olanak sağlamaktadır. Beynin karmaşıklığını çözmek için yapılan bu çalışmalar, gelecekte işitme alanındaki yenilikleri de beraberinde getirecektir.
Dkt baskısıyla neredeyse tamamen kapanan yüksek lisans programı. Bi ara odyologlar başvurabiliyordu(sadece odyolog değil, odyologlar”da”). Ama artık kapandı herhalde. Çoğu yerde yok. Hiç yok. Odyologun yüksek lisans alanına dkt girebilir ama dkt alanına odyolog giremez. Bazı şeyler sadece güç meselesidir.
La farkında mısınız çılgınlar gibi ipini koparan işitme merkezi açıyor. Sakin olun
istanbul. avrupa yakası. 5 gün çalışma. 3200 maaş + sgk + yemek + yol üstü olursa servis.
arkadaşlar, odyometrik 0 i güç ve basınçla nasıl açıklayabiliriz.
Odyoloji Yüksek Lisans öğrencileri için işitme cihazları ve uygulamalarıyla ilgili araştırma fırsatları oldukça önemlidir. Bu alanda yapılan çalışmalar, işitme kaybı olan bireylerin hayat kalitesini artırmak, iletişim becerilerini geliştirmek ve günlük yaşamlarını kolaylaştırmak amacıyla büyük bir rol oynamaktadır.
İşitme cihazları, işitme kaybı yaşayan bireyler için temel bir çözüm sunar. Ancak, teknolojinin hızla gelişmesiyle birlikte işitme cihazlarında da büyük ilerlemeler kaydedilmiştir. Odyoloji Yüksek Lisans öğrencileri için, işitme cihazlarının tasarımı, geliştirilmesi ve iyileştirilmesi gibi konular araştırma fırsatları sunmaktadır. Örneğin, daha küçük boyutta ve daha iyi performans sağlayan işitme cihazları üzerine yapılan çalışmalar, kullanıcıların cihazları rahatlıkla kullanmasına ve işitsel deneyimlerini iyileştirmesine yardımcı olabilir.
Bunun yanı sıra, mobil uygulamalar işitme sağlığı alanında büyük bir potansiyele sahiptir. İşitme kaybı olan bireyler için geliştirilen bu uygulamalar, işitme testlerinden rehabilitasyon programlarına kadar geniş bir yelpazede hizmet sunmaktadır. Odyoloji Yüksek Lisans öğrencileri, işitme sağlığıyla ilgili mobil uygulamaların etkinliği, kullanılabilirliği ve kullanıcı deneyimi gibi konuları araştırabilir. Bu sayede, işitme kaybı olan bireylerin bu uygulamalardan en iyi şekilde faydalanmasını sağlayacak yöntemler geliştirilebilir.
Ayrıca, odyoloji alanında araştırma yapmak isteyen öğrenciler için işitme cihazlarının sosyal etkileri üzerine çalışmalar da büyük önem taşır. İşitme cihazlarının kullanımının sosyal ilişkiler, psikolojik etkiler ve yaşam kalitesi üzerindeki etkilerini inceleyen araştırmalar, işitme kaybı olan bireylerin sosyal uyumlarını artırıcı çözümler sunabilir.
odyoloji yüksek lisans öğrencileri için işitme cihazları ve uygulamalarıyla ilgili araştırma fırsatları oldukça geniştir. İşitme cihazlarının tasarımı, geliştirilmesi, mobil uygulamaların etkinliği ve işitme cihazlarının sosyal etkileri gibi konular üzerine yapılan çalışmalar, işitme kaybı olan bireylerin yaşam kalitesini artırmak ve iletişim becerilerini geliştirmek için önemli katkılarda bulunabilir. Bu alanda yapılan araştırmaların, odyoloji alanının gelişmesine ve toplumun işitme sağlığının iyileştirilmesine önemli bir katkı sağladığı unutulmamalıdır.
İşitme cihazları, işitme kaybı yaşayan bireyler için temel bir çözüm sunar. Ancak, teknolojinin hızla gelişmesiyle birlikte işitme cihazlarında da büyük ilerlemeler kaydedilmiştir. Odyoloji Yüksek Lisans öğrencileri için, işitme cihazlarının tasarımı, geliştirilmesi ve iyileştirilmesi gibi konular araştırma fırsatları sunmaktadır. Örneğin, daha küçük boyutta ve daha iyi performans sağlayan işitme cihazları üzerine yapılan çalışmalar, kullanıcıların cihazları rahatlıkla kullanmasına ve işitsel deneyimlerini iyileştirmesine yardımcı olabilir.
Bunun yanı sıra, mobil uygulamalar işitme sağlığı alanında büyük bir potansiyele sahiptir. İşitme kaybı olan bireyler için geliştirilen bu uygulamalar, işitme testlerinden rehabilitasyon programlarına kadar geniş bir yelpazede hizmet sunmaktadır. Odyoloji Yüksek Lisans öğrencileri, işitme sağlığıyla ilgili mobil uygulamaların etkinliği, kullanılabilirliği ve kullanıcı deneyimi gibi konuları araştırabilir. Bu sayede, işitme kaybı olan bireylerin bu uygulamalardan en iyi şekilde faydalanmasını sağlayacak yöntemler geliştirilebilir.
Ayrıca, odyoloji alanında araştırma yapmak isteyen öğrenciler için işitme cihazlarının sosyal etkileri üzerine çalışmalar da büyük önem taşır. İşitme cihazlarının kullanımının sosyal ilişkiler, psikolojik etkiler ve yaşam kalitesi üzerindeki etkilerini inceleyen araştırmalar, işitme kaybı olan bireylerin sosyal uyumlarını artırıcı çözümler sunabilir.
odyoloji yüksek lisans öğrencileri için işitme cihazları ve uygulamalarıyla ilgili araştırma fırsatları oldukça geniştir. İşitme cihazlarının tasarımı, geliştirilmesi, mobil uygulamaların etkinliği ve işitme cihazlarının sosyal etkileri gibi konular üzerine yapılan çalışmalar, işitme kaybı olan bireylerin yaşam kalitesini artırmak ve iletişim becerilerini geliştirmek için önemli katkılarda bulunabilir. Bu alanda yapılan araştırmaların, odyoloji alanının gelişmesine ve toplumun işitme sağlığının iyileştirilmesine önemli bir katkı sağladığı unutulmamalıdır.
Şifre sıfırlama için odiogram@gmail.com adresine kullanıcı adınızı gönderiniz.
Odyoloji, işitme bilimi ve işitme bozukluklarının incelenmesiyle ilgilenen bir disiplindir. Odyologlar, işitme kaybı olan bireylerin tanı ve tedavisine odaklanırken, yüksek lisans öğrencileri de bu alanda araştırmalar yaparak katkıda bulunabilirler. Odyoloji yüksek lisans tezi, öğrencilere işitme problemleriyle ilgili mevcut bilgileri genişletme ve uzmanlık alanlarında derinlemesine çalışma fırsatı sunar.
Bir odyoloji yüksek lisans tezi için çeşitli konu seçenekleri mevcuttur. İşte ndan bazıları:
İşitme Kaybı Tedavisinde Yeni Yaklaşımlar: Bu tez konusu, işitme kaybı tedavisinde yenilikçi yöntemleri inceleyebilir. Örneğin, koklear implantların etkinliği, işitme cihazlarının geliştirilmesi veya farmakolojik tedavi seçeneklerinin araştırılması gibi konular ele alınabilir.
İşitsel Uyarıcılara Yanıtın Değerlendirilmesi: Bu tezde, işitsel uyarıcılara verilen yanıtların ölçülmesi ve değerlendirilmesi üzerine odaklanılabilir. Araştırma, farklı yaş gruplarındaki bireylerin işitsel uyarıcılara nasıl tepki gösterdiğini inceleyebilir veya odyolojik testlerin doğruluğunu değerlendirebilir.
İşitme Kaybı ve Bilişsel Fonksiyonlar Arasındaki İlişki: Bu tez konusu, işitme kaybının bilişsel fonksiyonlar üzerindeki etkisini araştırabilir. Örneğin, işitme kaybının bellek, dikkat veya dil becerileri gibi kognitif yeteneklerle ilişkisi incelenebilir.
İşitme Rehabilitasyonu için Eğitim Programlarının Etkinliği: Bu tezde, işitme rehabilitasyonu için kullanılan eğitim programlarının etkinliği değerlendirilebilir. Örneğin, işitme cihazı kullanımıyla ilgili eğitim programlarının hasta memnuniyetine ve tedavi sonuçlarına etkisi araştırılabilir.
İşitme Bozuklukları ve Psikososyal Etkileri: Bu tez konusu, işitme bozukluklarının bireylerin yaşam kalitesi, sosyal ilişkileri ve psikolojik sağlığı üzerindeki etkilerini inceleyebilir. Araştırma, işitme kaybının depresyon, anksiyete veya sosyal izolasyon gibi psikososyal sorunlara olan etkisini değerlendirebilir.
Odyoloji yüksek lisans tezi, öğrencilere odyoloji alanında derinlemesine araştırmalar yapma fırsatı sunar. Yukarıda belirtilen konu örnekleri, öğrencilere ilgi duydukları alanda çalışma imkanı sağlayacak temel başlangıç noktalarıdır. Her bir tez konusu, işitme bilimine yenilikçi bilgiler ve uygulamalar getirebilme potansiyeline sahiptir.
Bir odyoloji yüksek lisans tezi için çeşitli konu seçenekleri mevcuttur. İşte ndan bazıları:
İşitme Kaybı Tedavisinde Yeni Yaklaşımlar: Bu tez konusu, işitme kaybı tedavisinde yenilikçi yöntemleri inceleyebilir. Örneğin, koklear implantların etkinliği, işitme cihazlarının geliştirilmesi veya farmakolojik tedavi seçeneklerinin araştırılması gibi konular ele alınabilir.
İşitsel Uyarıcılara Yanıtın Değerlendirilmesi: Bu tezde, işitsel uyarıcılara verilen yanıtların ölçülmesi ve değerlendirilmesi üzerine odaklanılabilir. Araştırma, farklı yaş gruplarındaki bireylerin işitsel uyarıcılara nasıl tepki gösterdiğini inceleyebilir veya odyolojik testlerin doğruluğunu değerlendirebilir.
İşitme Kaybı ve Bilişsel Fonksiyonlar Arasındaki İlişki: Bu tez konusu, işitme kaybının bilişsel fonksiyonlar üzerindeki etkisini araştırabilir. Örneğin, işitme kaybının bellek, dikkat veya dil becerileri gibi kognitif yeteneklerle ilişkisi incelenebilir.
İşitme Rehabilitasyonu için Eğitim Programlarının Etkinliği: Bu tezde, işitme rehabilitasyonu için kullanılan eğitim programlarının etkinliği değerlendirilebilir. Örneğin, işitme cihazı kullanımıyla ilgili eğitim programlarının hasta memnuniyetine ve tedavi sonuçlarına etkisi araştırılabilir.
İşitme Bozuklukları ve Psikososyal Etkileri: Bu tez konusu, işitme bozukluklarının bireylerin yaşam kalitesi, sosyal ilişkileri ve psikolojik sağlığı üzerindeki etkilerini inceleyebilir. Araştırma, işitme kaybının depresyon, anksiyete veya sosyal izolasyon gibi psikososyal sorunlara olan etkisini değerlendirebilir.
Odyoloji yüksek lisans tezi, öğrencilere odyoloji alanında derinlemesine araştırmalar yapma fırsatı sunar. Yukarıda belirtilen konu örnekleri, öğrencilere ilgi duydukları alanda çalışma imkanı sağlayacak temel başlangıç noktalarıdır. Her bir tez konusu, işitme bilimine yenilikçi bilgiler ve uygulamalar getirebilme potansiyeline sahiptir.
DUYURU - GENEL BİLGİLENDİRME
02.09.2021 Ekleme: Çalıştığınız kurumda
dkt/okb yok ise eğer özel eğitim alan öğretmeninin olması odyoloğun gelişimsel dil modülüne dahil olmasına olanak sağlar. Halihazırda gelişimsel dil modülünde zorunlu personel olarak odyolog geçmemektedir.
26 Ağustos 2021 tarihiyle ortalıkta dolaşan aslı astarı olmayan birçok bilgi bulunmaktadır. süregelen kafa karışıklığının giderilmesi ve öğrenci/yeni mezunların bilgilendirilmesi içi bu bilgilendirme elzem olmuştur.
Yeni modüller ve kaç ders saati işleneceği güncellendi ancak henüz, resmi kanallarca paylaşılmamışdır. Güncelleme ile birlikte gelişimsel dil modülü ---> dil modülü olarak ve 96 olan ders saati 250 saat olarak güncellenmiştir. Hali hazırda özel eğitim ve rehabilitasyon merkezlerinde odyologların imza atabildiği 4 adet modül bulunmaktadır, bunlar:
1) İşitme Eğitimi
2) Dil Eğitimi
3) Sosyal İletişim
4) Gelişimsel dil( Yeni adıyla sadece dil) kaynak
Yeni gelecek olacak güncelleme ile İşitme Yetersizliği Olan Bireyler İçin Destek Eğitim Programındaki bizi kapsayan modüllerde artma ya da azalma olmamıştır, burası biz odyologların ilk 3 modülünü kapsıyor yani burda bir değişim yok.
İşitme engelliler programında asıl değişimin olduğu yer ders saatleridir. 09.07.2007 tarihinde yayınlanan buradaki belgede ders saatleri aşağıdaki gibidir, yan taraflarında ise güncel gelecek olan ders saat sayısıdır:
Modülün adı, Süre
İşitme Eğitimi, 240 Ders saati - yeni güncelleme ile artık 200 saat-
Dil Eğitimi, 380 Ders saati - yeni güncelleme ile artık 300 saat-
Sosyal İletişim, 160 Ders saati - yeni güncelleme ile 90 saat- kaynak
işitme engelliler destek programında imza atabilen uzman öğreticiler aşağıdaki görseldedir ve yapılacak güncelleme ile bu değişmeyecektir(Eğitim odyoloğu: Odyolog) uzmanlar
gel gelelim dil ve konuşma güçlüğü programına, güncel olmayan hali aşağıdaki gibi olup 5 temel modülden oluşmaktadır bunlar:
- Sesletim ve sesbilgisi
- Akıcı konuşma
- Ses bozukluklarını sağaltımı
- Edinilmiş Dil bozuklukları
- Gelişimsel Dil bozuklukları(Odyoloğun imza attığı)
yukarıda sıralanan 5 modüle ek olarak 2 modül eklenmiş ve isimlerde güncellemeye gidilmiştir, yeni düzenleme ile
- Akıcı konuşma
- Dil(Odyoloğun imza attığı)
- Edinilmiş dil
- Konuşma Sesi
- Motor konuşma
- Rezonans
- Ses
ders saat bazında tüm modülleri değil sadece gelişimsel dil yani dil'i karşılaştıracağız.
güncellemeden önce 96 ders saati olan gelişimsel dil bozukluğu modülü güncelleme sonrasında adı dil olarak değişip 250 ders saati olarak güncellenmiştir.
Ders saatlerinin yazılmış olduğu 9 Temmuz 2021 tarihli Özel Öğretim Kurumları Genel Müdürlüğünün buradaki rehberinde uzman öğreticilerin modülleri hakkında net bir açıklama yapılmamıştır, müdürlüğü aradığımda yakın zamanda resmi olarak duyurulacağını söylediler. Buradaki linke tıklayarak tüm programlar hakkında bilgi sahibi olabilirsiniz.
Aklınıza takılan diğer soruları bu başlık altında entry olarak girebilirsiniz.
hakan akyol.
sevgiler.
02.09.2021 Ekleme: Çalıştığınız kurumda
dkt/okb yok ise eğer özel eğitim alan öğretmeninin olması odyoloğun gelişimsel dil modülüne dahil olmasına olanak sağlar. Halihazırda gelişimsel dil modülünde zorunlu personel olarak odyolog geçmemektedir.
26 Ağustos 2021 tarihiyle ortalıkta dolaşan aslı astarı olmayan birçok bilgi bulunmaktadır. süregelen kafa karışıklığının giderilmesi ve öğrenci/yeni mezunların bilgilendirilmesi içi bu bilgilendirme elzem olmuştur.
Yeni modüller ve kaç ders saati işleneceği güncellendi ancak henüz, resmi kanallarca paylaşılmamışdır. Güncelleme ile birlikte gelişimsel dil modülü ---> dil modülü olarak ve 96 olan ders saati 250 saat olarak güncellenmiştir. Hali hazırda özel eğitim ve rehabilitasyon merkezlerinde odyologların imza atabildiği 4 adet modül bulunmaktadır, bunlar:
1) İşitme Eğitimi
2) Dil Eğitimi
3) Sosyal İletişim
4) Gelişimsel dil( Yeni adıyla sadece dil) kaynak
Yeni gelecek olacak güncelleme ile İşitme Yetersizliği Olan Bireyler İçin Destek Eğitim Programındaki bizi kapsayan modüllerde artma ya da azalma olmamıştır, burası biz odyologların ilk 3 modülünü kapsıyor yani burda bir değişim yok.
İşitme engelliler programında asıl değişimin olduğu yer ders saatleridir. 09.07.2007 tarihinde yayınlanan buradaki belgede ders saatleri aşağıdaki gibidir, yan taraflarında ise güncel gelecek olan ders saat sayısıdır:
Modülün adı, Süre
İşitme Eğitimi, 240 Ders saati - yeni güncelleme ile artık 200 saat-
Dil Eğitimi, 380 Ders saati - yeni güncelleme ile artık 300 saat-
Sosyal İletişim, 160 Ders saati - yeni güncelleme ile 90 saat- kaynak
işitme engelliler destek programında imza atabilen uzman öğreticiler aşağıdaki görseldedir ve yapılacak güncelleme ile bu değişmeyecektir(Eğitim odyoloğu: Odyolog) uzmanlar
gel gelelim dil ve konuşma güçlüğü programına, güncel olmayan hali aşağıdaki gibi olup 5 temel modülden oluşmaktadır bunlar:
- Sesletim ve sesbilgisi
- Akıcı konuşma
- Ses bozukluklarını sağaltımı
- Edinilmiş Dil bozuklukları
- Gelişimsel Dil bozuklukları(Odyoloğun imza attığı)
yukarıda sıralanan 5 modüle ek olarak 2 modül eklenmiş ve isimlerde güncellemeye gidilmiştir, yeni düzenleme ile
- Akıcı konuşma
- Dil(Odyoloğun imza attığı)
- Edinilmiş dil
- Konuşma Sesi
- Motor konuşma
- Rezonans
- Ses
ders saat bazında tüm modülleri değil sadece gelişimsel dil yani dil'i karşılaştıracağız.
güncellemeden önce 96 ders saati olan gelişimsel dil bozukluğu modülü güncelleme sonrasında adı dil olarak değişip 250 ders saati olarak güncellenmiştir.
Ders saatlerinin yazılmış olduğu 9 Temmuz 2021 tarihli Özel Öğretim Kurumları Genel Müdürlüğünün buradaki rehberinde uzman öğreticilerin modülleri hakkında net bir açıklama yapılmamıştır, müdürlüğü aradığımda yakın zamanda resmi olarak duyurulacağını söylediler. Buradaki linke tıklayarak tüm programlar hakkında bilgi sahibi olabilirsiniz.
Aklınıza takılan diğer soruları bu başlık altında entry olarak girebilirsiniz.
hakan akyol.
sevgiler.
Odyoloji okuyan biri için çift anadal programında hangi meslekleri önerirsiniz. Fizik , mühendislik, dkt vb. Bölümler gibi sebepleriyle yazarmısınız .
Yardımcı olabilecekler mesaj atabilir miii ?
daha önce işitme eğitimi modülünü açıklamıştım (*) şimdi sıra dil eğitimi modülünde.
neden dil eğitimi modulüne ihtiyaç vardır? kim verir? nasıl verir? gibi sorulara yanıt vermeye çalışalım.
i̇şitme engelli bireylerin hepsi normal dil ediniminde görülen kurallar sistemi ile dili geliştirmektedir. dolayısı ile onların dili en iyi şekilde “gecikmiş’’ olarak tanımlanabilir. bu nedenle işitme engelli bireyin dili edinebilmesi için normal dil gelişiminin basamakları izlenmelidir. bu basamaklar; söz öncesi dönem, tek sözcüklü dönem, art arda sözcüklerin sıralandığı dönem, iki sözcüklü dönem, üç ve daha fazla sözcüklü dönem olarak sınıflandırılmaktadır. i̇şitme engelli bireyle yapılan çalışmaların bu hiyerarşi içinde yapılması gerekmektedir. örneğin, birey tek sözcüklü dönemde ise bir sonraki döneme ulaştırmaya yönelik çalışmalar planlanmalıdır. aileye de birey ile iletişimlerinde iki sözcüklü ifadelere daha çok yer vermesi yönünde uyarılar yapılmalıdır.
birey sözcük üretmeden önce konuşma seslerine benzer sesler çıkararak, hecelemeler yaparak sesli anlatımlarda bulunur. konuşma seslerine benzer sesler çıkarma çalışmaları yapılırken ses oyunları aracılığıyla bireyin kendi çıkardığı sesleri fark etmesi ve uygulayıcı tarafından bireyin çıkardığı seslerin pekiştirilmesi sağlanmalıdır (oyuncak bebeğe mama yedirirken çıkarılan mmm, mam-mam gibi ses oyunlarının yapılması vb.). uygulayıcı farklı ritim, tonlama ve vurgu gibi ses ve konuşma özelliklerini bireye kazandırma amaçlı çeşitli ses oyunları geliştirmelidir. bu şekilde işitsel uyaranlar alan bireyin ses çıkarımı artacak ve çeşitlenecek, aldığı geri bildirimler çıkardığı sesin kalitesini artıracak ve ileride daha anlaşılır konuşma kazanmasına destek olacaktır.
ayrıntılar için
neden dil eğitimi modulüne ihtiyaç vardır? kim verir? nasıl verir? gibi sorulara yanıt vermeye çalışalım.
i̇şitme engelli bireylerin hepsi normal dil ediniminde görülen kurallar sistemi ile dili geliştirmektedir. dolayısı ile onların dili en iyi şekilde “gecikmiş’’ olarak tanımlanabilir. bu nedenle işitme engelli bireyin dili edinebilmesi için normal dil gelişiminin basamakları izlenmelidir. bu basamaklar; söz öncesi dönem, tek sözcüklü dönem, art arda sözcüklerin sıralandığı dönem, iki sözcüklü dönem, üç ve daha fazla sözcüklü dönem olarak sınıflandırılmaktadır. i̇şitme engelli bireyle yapılan çalışmaların bu hiyerarşi içinde yapılması gerekmektedir. örneğin, birey tek sözcüklü dönemde ise bir sonraki döneme ulaştırmaya yönelik çalışmalar planlanmalıdır. aileye de birey ile iletişimlerinde iki sözcüklü ifadelere daha çok yer vermesi yönünde uyarılar yapılmalıdır.
birey sözcük üretmeden önce konuşma seslerine benzer sesler çıkararak, hecelemeler yaparak sesli anlatımlarda bulunur. konuşma seslerine benzer sesler çıkarma çalışmaları yapılırken ses oyunları aracılığıyla bireyin kendi çıkardığı sesleri fark etmesi ve uygulayıcı tarafından bireyin çıkardığı seslerin pekiştirilmesi sağlanmalıdır (oyuncak bebeğe mama yedirirken çıkarılan mmm, mam-mam gibi ses oyunlarının yapılması vb.). uygulayıcı farklı ritim, tonlama ve vurgu gibi ses ve konuşma özelliklerini bireye kazandırma amaçlı çeşitli ses oyunları geliştirmelidir. bu şekilde işitsel uyaranlar alan bireyin ses çıkarımı artacak ve çeşitlenecek, aldığı geri bildirimler çıkardığı sesin kalitesini artıracak ve ileride daha anlaşılır konuşma kazanmasına destek olacaktır.
ayrıntılar için
İşitme sağlığı, günlük yaşamımızın önemli bir parçasıdır. Ancak, işitme bozukluklarıyla mücadele eden milyonlarca insan bulunmaktadır. İşitme kaybı, iletişimde zorluklar, sosyal izolasyon ve psikolojik etkiler gibi bir dizi soruna neden olabilir. Neyse ki, odyoloji alanındaki temel testler, işitme sağlığını değerlendirmek ve uygun tedaviyi belirlemek için büyük bir öneme sahiptir.
İşitme değerlendirmesi, odyologlar tarafından yapılan ilk adımdır. Bu değerlendirme süreci, işitme kaybının türünü, şiddetini ve konumunu belirlemek amacıyla çeşitli testler içermektedir. Odyologlar, hastaların işitme eşiğini ölçmek için odyometri testini kullanır. Bu testte, bireyin farklı frekanslardaki sesleri duyup duymadığı belirlenir. Buna ek olarak, konuşma anlaşılabilirliği testi yapılır. Bu test, işitme kaybının bireyin konuşmayı anlama yeteneğine olan etkisini değerlendirir.
İşitme sağlığının değerlendirilmesinde kullanılan bir diğer önemli test ise timpanometridir. Bu test, kulak zarının hareketliliğini ölçerek orta kulaktaki basınç değişikliklerini değerlendirir. Timpanometri, orta kulak fonksiyonunu ve olası problemleri tespit etmek için kullanılır.
İşitme kaybının nedenini belirlemek amacıyla odyologlar, işitsel uyarıcıların yolunu takip eden hareketli testlerden yararlanır. Beyin sapı işitsel uyarılama testi (BAER) gibi testler, işitsel sinirin ve beyin sapının yanıtını ölçer ve işitme kaybının kökenini belirlemeye yardımcı olur.
Son olarak, işitme sağlığına yönelik muayene sürecinde, hastaların işitme cihazları veya diğer tedavi seçenekleriyle ilgili bilgilendirilmesi de önemlidir. Odyologlar, bireyin ihtiyaçlarına ve işitme kaybının özelliklerine dayanarak en uygun tedavi planını belirler.
Odyolojideki temel testler, işitme sağlığına yapılan bir yolculuğun başlangıcını oluşturur. Bu testler, işitme kaybının tanısını koymak, tedavi seçeneklerini belirlemek ve bireyin yaşam kalitesini artırmak için önemli adımlardır. İşitme sağlığını korumak ve işitme kaybıyla mücadele etmek isteyen herkesin, odyoloji uzmanıyla iletişime geçerek bu temel testleri yaptırması önemlidir.
İşitme değerlendirmesi, odyologlar tarafından yapılan ilk adımdır. Bu değerlendirme süreci, işitme kaybının türünü, şiddetini ve konumunu belirlemek amacıyla çeşitli testler içermektedir. Odyologlar, hastaların işitme eşiğini ölçmek için odyometri testini kullanır. Bu testte, bireyin farklı frekanslardaki sesleri duyup duymadığı belirlenir. Buna ek olarak, konuşma anlaşılabilirliği testi yapılır. Bu test, işitme kaybının bireyin konuşmayı anlama yeteneğine olan etkisini değerlendirir.
İşitme sağlığının değerlendirilmesinde kullanılan bir diğer önemli test ise timpanometridir. Bu test, kulak zarının hareketliliğini ölçerek orta kulaktaki basınç değişikliklerini değerlendirir. Timpanometri, orta kulak fonksiyonunu ve olası problemleri tespit etmek için kullanılır.
İşitme kaybının nedenini belirlemek amacıyla odyologlar, işitsel uyarıcıların yolunu takip eden hareketli testlerden yararlanır. Beyin sapı işitsel uyarılama testi (BAER) gibi testler, işitsel sinirin ve beyin sapının yanıtını ölçer ve işitme kaybının kökenini belirlemeye yardımcı olur.
Son olarak, işitme sağlığına yönelik muayene sürecinde, hastaların işitme cihazları veya diğer tedavi seçenekleriyle ilgili bilgilendirilmesi de önemlidir. Odyologlar, bireyin ihtiyaçlarına ve işitme kaybının özelliklerine dayanarak en uygun tedavi planını belirler.
Odyolojideki temel testler, işitme sağlığına yapılan bir yolculuğun başlangıcını oluşturur. Bu testler, işitme kaybının tanısını koymak, tedavi seçeneklerini belirlemek ve bireyin yaşam kalitesini artırmak için önemli adımlardır. İşitme sağlığını korumak ve işitme kaybıyla mücadele etmek isteyen herkesin, odyoloji uzmanıyla iletişime geçerek bu temel testleri yaptırması önemlidir.
İşitsel deprivasyon(yoksunluk) yani işitmenin santral yolaklarının nerdeyse her bir segmentinde dejenarasyonlara neden olmasıdır. kaynak
Odyoloji, işitme ve denge bozukluklarıyla ilgilenen bir bilim dalıdır. Odyologlar, hastaların işitme problemlerini teşhis etmek ve tedavi etmek için çalışır. Ancak, odyoloji öğrencisi olmak, bu alanda başarılı olmak için çeşitli zorluklarla karşılaşmanın da bir yoludur. Bu makalede, odyoloji öğrencilerinin sıklıkla karşılaştığı zorluklardan bazılarını keşfedeceksiniz.
Odyoloji eğitimi, karmaşık bir akademik ve klinik disiplini içerir. İlk olarak, işitme sisteminin anatomisi ve fizyolojisi hakkında derinlemesine bir anlayış geliştirmek gereklidir. Karmaşık terimler ve teknik konular, odyoloji öğrencileri için başlangıçta kafa karıştırıcı olabilir. Neyse ki, öğretimciler genellikle öğrenme sürecini kolaylaştırmak için interaktif yöntemler kullanır ve öğrencilere pratik deneyimler sunar.
Bununla birlikte, odyoloji eğitimi sadece teorik bilgilerle sınırlı değildir. Öğrenciler aynı zamanda laboratuvar ortamında gerçek hastalarla çalışırken becerilerini uygulamak zorundadır. Bu, öğrencilerin işitme testlerini ve değerlendirmeleri yaparken doğru sonuçları elde etmek için teknik becerilerini geliştirmelerini gerektirir. İlk denemelerinde hata yapmak veya sonuçları yanlış yorumlamak yaygındır, ancak pratik yaparak ve mentorlarının rehberliğiyle öğrenciler bu zorluğun üstesinden gelebilir.
Odyoloji öğrencilerinin karşılaştığı bir diğer zorluk da hasta ile iletişimdir. Çoğu zaman, işitme problemleri olan insanlar duymada güçlük çeker ve bu da iletişimi zorlaştırabilir. Odyologlar, hastaların ihtiyaçlarını anlamak ve onlara uygun tedaviyi sağlamak için empati kurma becerisine sahip olmalıdır. Bu beceriyi kazanmak, zaman ve deneyim gerektiren bir süreçtir ve öğrencilerin odyoloji stajları sırasında bu beceri üzerinde çalışması beklenir.
odyoloji öğrencileri karmaşık bilimsel konularla, teknik becerilerle ve hasta ile iletişimle ilgili çeşitli zorluklarla karşılaşır. Ancak, bu zorluklarla başa çıkmak için sabır, azim ve uygun eğitimle donanmış olmaları beklenir. Odyoloji öğrencileri, işitme sağlığı konusundaki uzmanlıklarını geliştirmek için bu zorlukları aşarak gelecekteki hastalarına yardım etme fırsatına sahip olacaklardır.
Odyoloji eğitimi, karmaşık bir akademik ve klinik disiplini içerir. İlk olarak, işitme sisteminin anatomisi ve fizyolojisi hakkında derinlemesine bir anlayış geliştirmek gereklidir. Karmaşık terimler ve teknik konular, odyoloji öğrencileri için başlangıçta kafa karıştırıcı olabilir. Neyse ki, öğretimciler genellikle öğrenme sürecini kolaylaştırmak için interaktif yöntemler kullanır ve öğrencilere pratik deneyimler sunar.
Bununla birlikte, odyoloji eğitimi sadece teorik bilgilerle sınırlı değildir. Öğrenciler aynı zamanda laboratuvar ortamında gerçek hastalarla çalışırken becerilerini uygulamak zorundadır. Bu, öğrencilerin işitme testlerini ve değerlendirmeleri yaparken doğru sonuçları elde etmek için teknik becerilerini geliştirmelerini gerektirir. İlk denemelerinde hata yapmak veya sonuçları yanlış yorumlamak yaygındır, ancak pratik yaparak ve mentorlarının rehberliğiyle öğrenciler bu zorluğun üstesinden gelebilir.
Odyoloji öğrencilerinin karşılaştığı bir diğer zorluk da hasta ile iletişimdir. Çoğu zaman, işitme problemleri olan insanlar duymada güçlük çeker ve bu da iletişimi zorlaştırabilir. Odyologlar, hastaların ihtiyaçlarını anlamak ve onlara uygun tedaviyi sağlamak için empati kurma becerisine sahip olmalıdır. Bu beceriyi kazanmak, zaman ve deneyim gerektiren bir süreçtir ve öğrencilerin odyoloji stajları sırasında bu beceri üzerinde çalışması beklenir.
odyoloji öğrencileri karmaşık bilimsel konularla, teknik becerilerle ve hasta ile iletişimle ilgili çeşitli zorluklarla karşılaşır. Ancak, bu zorluklarla başa çıkmak için sabır, azim ve uygun eğitimle donanmış olmaları beklenir. Odyoloji öğrencileri, işitme sağlığı konusundaki uzmanlıklarını geliştirmek için bu zorlukları aşarak gelecekteki hastalarına yardım etme fırsatına sahip olacaklardır.