Odyoloji, işitme ve denge bozuklukları ile ilgilenen bir bilim dalıdır. Bu alanda eğitim alan öğrenciler, lisans ve lisansüstü düzeyinde odyoloji tezleriyle akademik araştırmalar yaparlar. Odyoloji tezleri, işitme ve dengeyle ilgili çeşitli konuları kapsayarak önemli bir araştırma kaynağıdır. Bu makalede, odyoloji tezlerinin önemi üzerinde duracak ve öğrencilerin bu alanda yaptıkları çalışmaların genel bir bakışını sunacağız.

Odyoloji tezleri, işitme ve denge sorunlarının nedenleri, tanısı, tedavisi ve rehabilitasyonu gibi konuları ele almaktadır. Öğrenciler, bu tezler aracılığıyla işitme kaybının farklı türlerini incelerken, işitme cihazlarının etkinliğini araştırır ve işitsel rehabilitasyon yöntemlerini değerlendirirler. Ayrıca, dengesizlik ve baş dönmesi gibi sorunların tanısında kullanılan testler ve yöntemler hakkında da araştırmalar yaparlar.

Odyoloji tezleri, hem laboratuvar çalışmalarını hem de klinik uygulamaları içerebilir. Öğrenciler, işitme ve denge sorunlarına ilişkin temel bilim araştırmaları yaparak yeni bulgular ortaya koyarlar. Aynı zamanda, klinik çalışmalara da katılarak bu bilimsel bulguların pratik uygulamadaki etkisini değerlendirirler. Bu tezler, odyoloji alanında ilerlemeyi teşvik ederken, sağlık hizmetlerine de katkı sağlamaktadır.

Odyoloji tezlerinin sonuçları, genellikle akademik dergilerde yayınlanır ve meslektaşlarının değerlendirmesine sunulur. Bu şekilde, odyoloji alanındaki bilgi birikimi artar ve daha iyi tanı ve tedavi yöntemleri geliştirilir. Ayrıca, odyoloji öğrencileri, tezlerini bitirerek mezun olduktan sonra işitme ve denge sorunlarıyla ilgili sorunlara çözüm bulmak adına önemli bir kaynak olurlar.

odyoloji tezleri, işitme ve denge konusunda araştırma yapmak isteyen öğrenciler için vazgeçilmez bir araştırma aracıdır. Bu tezler, işitme bozukluklarının anlaşılmasına ve tedavi edilmesine katkıda bulunurken, odyoloji alanında yeni bilgilerin ortaya çıkmasını sağlamaktadır. Öğrencilerin yaptığı bu araştırmalar, sağlık hizmetlerinin kalitesini artırmaya yönelik önemli bir adımdır.
bir grup gencin odyoloji ve odyologlar adına bir şeyler başarmak adına bir araya geldiği ve ilerde büyük işler başaracağına inandığım bir topluluk. bu hesaptan kendileriyle iletişime geçebilirsiniz hesap
2015-2016 odyoloji girişlilere soruyorum. son yıllardaki bu puanların sizin puanınızın yarısı bile olmaması canınızı sıkmıyor mu. benimkini çok sıkıyor....
Korpus Kallosum:
Latince “sert cisim” anlamına gelen korpus kallosum, beyinde bulunan bir yapıdır. Serebral korteks loblarını, sol ve sağ yarıküreler olarak ikiye bölen, kalın bir sinir lifleri bantıdır; hatta tüm sinir sistemindeki en kalın banttır. Yani iki yarıküre arasında iletişimi sağlamak üzere, beynin sağ ve sol yanlarını bağlar. Korpus kallosum, hareketsel, duyusal ve bilişsel bilgiyi, yarıküreler arasında aktarır.

Korpus kallosum, beyindeki en geniş lif demeti olup, 200 milyon civarında (tahmin elektron mikroskopuna değil de, ışık mikroskopuna dayalı olarak yapıldığından, gerçek sayı muhtemelen daha yüksektir) akson içerir. Karşılaştıracak olursak, her bir optik sinir için sayı 1,5 milyon ve işitsel sinir için sayı 32.000’dir. Kesit alanı 7 cm2 kadardır ve “birleştirici lifler” olarak bilinen beyaz madde liflerinden oluşmuştur. Kabaca C şeklinde olan korpus kallosuma bazen “büyük serebral birleştirici” de denir. Beynin orta hattında, serebrumun altında bulunur. Beyin yarıkürelerini ayıran derin bir oyuk olan “yarımküreler arası yarık“ın içine yerleşmiştir.

İşlevi Nedir?

1950’li yıllara kadar, korpus kallosumun işlevi bütünüyle bir sırdı. Arada bir bu yapı olmadan doğan insanlara rastlanıyordu. Hekimler bazen yapıya kesik atarak, epilepsi hastalarında bir lobda başlayan atağın diğerine geçmesini önlemeyi ya da derinlerdeki bir tümöre ulaşmayı başarıyordu. Her iki durumda da, korpus kallosumu yarılan bireylerde ciddi bir yan etki görülmüyordu. Hatta o yıllarda, şakayla karışık, belki de korpus kallosumun tek görevi iki lobu birbirlerine yakın dursunlar diye tutmaktır diyenler vardı. 1955 yılında, Şikago Üniversitesi’nde psikolog Roger Sperry danışmanlığında çalışan lisansüstü öğrencisi Ronald Myers, bu devasa lif demetinin işlevini açığa çıkaran bir dizi deneyi gerçekleştirdi.

Bugünkü bilgilerimize göre, korpus kallosumun beyinde dahil olduğu işlevler arasında şunlar bulunuyor:
— Beyin yarıküreleri arası iletişimi sağlamak,
— Göz hareketleri ve görme,
— Uyarım ve dikkat dengesinin sürdürülmesi,
— Dokunsal yer tayini.
kaynak: bilimfili.com
İşitme cihazı sektöründe görevi tam olarak ne bilmiyorum. Ama sürekli story paylaşıyor sürekli... bide sloganı var ‘sen sen ol hep şen ol’ İnstagram hesabi
benim durumumda olan başka arkadaşlar da var mıdır bilemiyorum ama yine de yazmak istedim. kendi adıma konuşacak olursam daha önce işitme cihazı ve hastane stajı yapmıştım (tabi pandemi döneminde bunlara ne kadar staj diyebilirsek...). fakat hiç rehabilitasyonda staj yapamadım. kimi arkadaşlar da rehabilitasyonda yapıp diğer alanlarda yapamamış olabilirler.

bir aydan daha kısa süre sonra mezun olacağım ve işitme cihazı alanında çalışmak istemiyorum. hastane ya da kliniklerde ise iş imkanlarının rehabilitasyondan daha az olacağını düşünüyorum. bu konudaki endişelerim yersiz mi emin değilim ama gerçekten mezun olduktan sonra ne yapacağım bilmiyorum.

en azından bir haftalığına bile olsa o ortamın içinde olmak önemli. kaç tane merkeze başvurduysam hiçbiri pandemiden dolayı kabul etmedi. mezun olduktan sonra da stajyer olabilir miyim acaba diye bile düşünmeye başladım. denemekten vazgeçmedim, hala bir yerlere başvuruyorum ama ümitli değilim. sizce ne yapmalıyım ya da benimle benzer durumda olan var mı?

müsait oldukça hergün buraya bir odyo pdf kitap bırakmaya çalışacam. kitap bırakırken kitaptan kısaca bahsedeceğim eğer ilginizi çekerse indirirsiniz.link bırakacağım. bugün kü kitabımızda; sesten, insan sesinin kaynağından, sesin baskılanmasından, filtrelenmesinden, santral maskeleme bilgisinden, mekansal ve çevresel sesin işitilmesinden bahseden 'Auditory Perception of Sound Sources' kitabımız olacaktır. İndirme linki budur

10 Ekim Dünya Odyologlar Günü sebebiyle o bir açıklama yapan İstanbul Aydın Üniversitesi (İAÜ) Sağlık Bilimleri Fakültesi Odyoloji Bölüm Başkanı Prof. Dr. Özlem Konukseven, "Odyologlar, insanlar sorunsuz ve sağlıklı duyabilsinler diye var. Peki odyologları duyacak kim var?" diye sordu.

Prof. Dr. Konukseven, odyologların, uzmanlıkları gereği erken işitme kaybı tanısı, erken işitme cihazı kullanımı, erken işitme ve konuşma rehabilitasyonu gibi konularda hizmet verdiğini ve bu sayede hastaların işitme kaybını minimum düzeye indirmeyi amaçladıklarını hatırlattı.

"BİZ MESLEĞİMİZİ YAPMAK İSTİYORUZ"

Odyologlar, gürültü ölçümlerini yaparak işitmenin korunması hakkında gerekli önerilerde bulunabilen, işitme tarama programlarında görev alabilen, bu programlardaki testleri yaparak işitme sağlığının korunması ve işitme kaybını önlenmesi için çalışmalar yapabilen, işitme ile ilgili eğitim programlarının hazırlanmasında görev alabilen ve işitsel algı değerlendirilmesi ve rehabilitasyonunu çalışmalarını gerçekleştirebilen kişiler olarak tanımlanıyor.

Ayrıca odyologların, cerrahi işlemler esnasında cerrahın gerekli görmesi durumunda işitme ve denge ile ilgili sinir monitörizasyonunu sağladığını ve kulağa implante edilen cihazlarda ameliyat sırasında ve sonrasında gerekli ayarlamaları yaptığını ifade eden Prof. Dr. Konukseven, şöyle konuştu:

"Ancak bunca kritik ve yaşam kalitesini doğrudan etkileyen hizmete rağmen odyoloji alanında istihdam oranı son derece düşük. Kamu alanındaki atamalar yetersiz kalıyor. Bu saydığımız hizmetlerin tam, eksiksiz ve hakkıyla verilebilmesi için her rehabilitasyon merkezinde ve her hastanede en az birer tane odyolog bulunması lazım. Biz mesleğimizi yapmak istiyoruz."
Hepimize hayırlı olsun gayet güzel olmuş. Mobil uygulaması olsa daha kolay olur giriş çıkışlar
Üsküdar Üniversitesi bölüm başkanıdır.Yenilikçi ve ezbere karşı bir hocadır.Sorduğu sıra dışı sınav sorularıyla eğitim hayatınızda yeni bir çağ başlaması muhtemeldir.
Kemik labirent, 3 adet semirsirküler kanal, koklea ve vestibulumdan oluşur. Semisirküler kanallar, anterior, posterior ve lateral düzlemde olup, açısal baş hareketlerine bağlı cevap oluşturmak amacıyla 3 farklı düzlemde konumlanmıştır. Otolit organlar ise başın doğrusal ve yerçekimine karşı pozisyonuna göre konumlanmıştır.

Birbirleriyle karşılaştırıldığında ise horizontal semisirküler kanal ile utrikül, nazo-oksipital eksenden 30 derece yukarıda birbirine benzer konuma sahiptir. Buna karşın sakkul ile anterior semisirküler kanal ise utrikul ve horizontal semisirküler kanala neredeyse dik olacak şekilde birbirine benzer bir düzlemde konumlanmıştır.

Kemik labirent içerisinde perilenf denilen çoğunluğunun kandan, bir kısmının ise beyin omirilik sıvısından oluştuğu düşünülen sodyum konsantrasyonu yüksek bir sıvı bulunmaktadır. Perilenf, koklear aqueduct sayesinde beyin omurilik sıvısıyla bağlantı halindedir. Bu sayede bu sıvıyı etkileyen herhangi bir bozukluk örneğin lumbar bir hasar aynı zamanda iç kulağı da etkileyebilir.
İşitme sağlığı, günlük yaşamımızın önemli bir parçasıdır. Ancak, işitme bozukluklarıyla mücadele eden milyonlarca insan bulunmaktadır. İşitme kaybı, iletişimde zorluklar, sosyal izolasyon ve psikolojik etkiler gibi bir dizi soruna neden olabilir. Neyse ki, odyoloji alanındaki temel testler, işitme sağlığını değerlendirmek ve uygun tedaviyi belirlemek için büyük bir öneme sahiptir.

İşitme değerlendirmesi, odyologlar tarafından yapılan ilk adımdır. Bu değerlendirme süreci, işitme kaybının türünü, şiddetini ve konumunu belirlemek amacıyla çeşitli testler içermektedir. Odyologlar, hastaların işitme eşiğini ölçmek için odyometri testini kullanır. Bu testte, bireyin farklı frekanslardaki sesleri duyup duymadığı belirlenir. Buna ek olarak, konuşma anlaşılabilirliği testi yapılır. Bu test, işitme kaybının bireyin konuşmayı anlama yeteneğine olan etkisini değerlendirir.

İşitme sağlığının değerlendirilmesinde kullanılan bir diğer önemli test ise timpanometridir. Bu test, kulak zarının hareketliliğini ölçerek orta kulaktaki basınç değişikliklerini değerlendirir. Timpanometri, orta kulak fonksiyonunu ve olası problemleri tespit etmek için kullanılır.

İşitme kaybının nedenini belirlemek amacıyla odyologlar, işitsel uyarıcıların yolunu takip eden hareketli testlerden yararlanır. Beyin sapı işitsel uyarılama testi (BAER) gibi testler, işitsel sinirin ve beyin sapının yanıtını ölçer ve işitme kaybının kökenini belirlemeye yardımcı olur.

Son olarak, işitme sağlığına yönelik muayene sürecinde, hastaların işitme cihazları veya diğer tedavi seçenekleriyle ilgili bilgilendirilmesi de önemlidir. Odyologlar, bireyin ihtiyaçlarına ve işitme kaybının özelliklerine dayanarak en uygun tedavi planını belirler.

Odyolojideki temel testler, işitme sağlığına yapılan bir yolculuğun başlangıcını oluşturur. Bu testler, işitme kaybının tanısını koymak, tedavi seçeneklerini belirlemek ve bireyin yaşam kalitesini artırmak için önemli adımlardır. İşitme sağlığını korumak ve işitme kaybıyla mücadele etmek isteyen herkesin, odyoloji uzmanıyla iletişime geçerek bu temel testleri yaptırması önemlidir.
Östaki borusu (Tuba auditiva) orta kulağı yutağa (nazopharynx) bağlar. Görevi orta kulak
boşluğundaki hava basıncının dışarıdaki atmosfer basıncı ile aynı kalmasını sağlamaktır. Ses dalgaları
kulak zarını hareket ettirdiğinde, orta kulaktaki kemikçikler de sırayla hareket ederler. Kemikçikler hava
ortamında çalışırlar ve ortam basıncı östaki borusu aracılığıyla dengelenir. Bu sıralı hareket sonrasında
stapes kemiği oval pencere ile iç kulaktaki sıvıyı hareket ettirerek duyma iletisini aktarır.
DIR Floortime, bir çocuk psikiyatristi olan Stanley Greenspan ve meslektaşları tarafından 1980’lerde ABD’de geliştirilmiştir. Bu modelde, sağlıklı gelişim sürecinde kritik olduğu düşünülen becerilerin öğretimi yapılmaktadır. Bu doğrultuda, diğer insanlarla yakın ve sıcak ilişkiler kurma, anlamlı ve amaçlı biçimde iletişim kurma, mantıklı ve yaratıcı düşünme becerileri geliştirilmeye çalışılmaktadır. Aynı zamanda floortime, yetişkin ve çocuk arasındaki sosyal ilişkiyi geliştirme ve çocuğun duygusal gelişimini desteklemeyi amaçlayan bir oyun terapisi olarak tanımlanmaktadır. Floortime günümüzde ev temelli programlarda, kliniklerde, okullarda ve hastanelerde uygulanmakta ve duygusal gelişimi hedef almaktadır. Floortime modelinin temel üç ilkesi çocuğun liderliğini izleme, çocuğun gelişimsel basamaklarda ilerlemesini sağlama ve düşünme becerilerini genişletme olarak sıralanmaktadır(http://www.stanleygreenspan.com).

DIR Floortime Hedefler
Her çocuğun kendine özgü güçlü ve zayıf yönlerinin bulunması nedeniyle floortime modelinin her bir çocuğa uygun hale getirildiği ve aile katılımının desteklendiği belirtilmektedir. Bu modelin temelini “gelişimsellik”, “bireysel farklılıklar” ve “ilişki temelli olma” ilkeleri oluşturmaktadır (Greenspan ve Wieder, 1999; Greenspan ve Wieder, 2006). Gelişimsellik ilkesiyle çocukların gelişiminin altı evreli bir süreç içinde ilerlediği öne sürülmektedir. Bu evreler, kendini düzenleme ve çevreyle ilgilenme, etkileşim ve ilişki kurma, iki yönlü amaçlı iletişim, karmaşık problem çözme, semboller oluşturma ve geliştirme ve semboller arasında bağlantılar kurma olarak sıralanmaktadır.

devamını okumak için buraya tıklayınız
▪Vestibulospinal Refleks(VSR): Baş ve postürel duruşu korumak ve böylece düşmeyi engellemek için vücut hareketlerini üretir.
▪Vestibulooküler Refleks(VOR): Baş hareketleri sırasında daha net bir görüntü sağlamak amacıyla göz hareketlerini oluşturur.
▪Vestibulocollic Refleks(VCR): Kafayı dengede tutmak amacıyla boyun kas sistemine etki eder.
Türkiye şartlarında iki meslek çokta farklı sayılmamakta. Halbuki biri lisans iken diğeri önlisans. Farklı sayılmamasının sebepleri arasında odyolog meslek tanımının tam olarak oturmamış olmasıda var elbette. ama bence en önemli etken türkiyedeki işverenlerin az parayla çok iş yapmaya çalışmasıdır. Adam odyolog almak yerine odyometrist alıyor hem düşük ücret veriyor hemde odyometristin tanımında olmayan şeyleri ona yapmakta; sekreterlik, temizlik gibi. bu kadar yoğun çalışma içerisinde bir asgari ücret veya asgari ücretin 100-200tl üzerinde maaşlar vermekteler. bu ücretlere yol yemek dahil değil tabii ki de. işitme cihazı sektöründe patronlar nasıl daha büyük havuzlu bir villa almayı düşünürken çalışanları ay sonunu nasıl getireceğini düşünmekte. bu durum sadece odyometristler için geçerli değil tabii bir çok meslek grubunda bu olay var. odyologlar dahil. nasıl daha iyi hale getirebiliriz bilmiyorum ama sorun açıkça ortada.
https://instagram.com/odyogram_com burasıda instagram hesabımız takip edebilirsiniz, edin yani bi zararı yok, arada duyuru falan yapıyoz edin yani. Bide şey arkadaşlarınıza da duyurun
Aşağıdaki bilgilerin benzerinin olduğu forma odyoloji anamnez formu denir.

ODYOLOJİ ANAMNEZ FORMU ÖRNEĞİ

Ad-Soyad: _____________________________________ Tarih:_____________
1. Kulaklarınız veya işitmeniz ile ilgili birincil şikayetiniz nedir?______________________________________
2. İşitme probleminize ne sebep oluyor? ______________________________________________
3. İşitme kaybınız varsa, bunu ne kadar sürede fark ettiniz? ______________________________________
4. Hangi kulağınızda işitmede sorun yaşıyorsunuz ?: Sol _____ Sağ _____
5. Aşağıdakileri dinlerken sorun yaşıyor musunuz:
TV: Evet_____Hayır_____ Telefon: Evet_____ Hayır_____ Kalabalıkta: Evet _____ Hayır_____

Hasta Geçmişi:
1. Daha önce işitme testi yaptırdınız mı? Evet_____ Hayır_____
Evet ise, nerde ne zaman ?
________________________________________________________________________________________________________________
2. Kulaklarınızda son 3 ay içinde herhangi bir akma oldu mu ? Evet_____ Hayır_____
3. Baş dönmesi, denge problemleri veya bunlara bağlı olarak düşmeler yaşadınız mı ?
Evet_____ Hayır_____
4. Son 90 gün içinde kulağınızda herhangi bir ağrı / rahatsızlık yaşadınız mı: Evet_____ Hayır_____
Eğer evetse, ağrınızı 0’dan (acısız) 10'a (en kötü ağrı) kadar bir sayı ile belirtiniz ___________
5. Ani işitme kaybı yaşadınız mı? Evet_____ Hayır_____
6. Kulaklarınızda çınlama var mı ? Evet_____ Hayır_____ Sağ/Sol/İkisi
Eğer var ise: Sürekli _____ Aralıklı _____ İlk olarak ne zaman fark ettiniz? __________________
7. İşitme kaybınız için ilaç veya cerrahi tedavi aldınız mı? Evet_____ Hayır_____

***DİĞER SAYFAYA GEÇİNİZ***

MEtokondri.com
8. Daha önce yüksek gürültüye maruz kaldınız mı?
Askeri/Silah Meslek/İşte Eğlence Diğer: ________
Evet ise sesin türünü belirtiniz: ____________________________________________________________
Kulak tıkacı kullanmış mıydınız? Evet_____ Hayır_____
9. Ailenizde işitme kaybı geçiren var mı? Evet_____ Hayır_____
Evet ise, kim: _____________________________________________________________________________
10. Aşadıkilerden sizde bulunan ya da daha önce geçirdiğiniz var mı ?
Bulaşıcı hastalık _____ Şeker hastalığı(Diyabet) _____ Kalp sorunları _____
Kafa yaralanması _____ Yüksek tansiyon _____ Baş ağrısı _____Böbrek yetmezliği _____
Diğer: ____________________________________________________________________

kaynak