İşitme kaybı, birçok insanın karşılaştığı yaygın bir sağlık sorunudur. İşitme kaybının nedenleri arasında genetik faktörler, yaşlanma, gürültü maruziyeti ve bazı tıbbi durumlar bulunur. Bu nedenle, işitme kaybının etkilerini azaltmak ve tedavi etmek için sürekli olarak yeni yaklaşımlar araştırılmaktadır. Odyoloji tezleri, işitme kaybı tedavisindeki bu ilerlemeleri takip etmek ve daha iyi sonuçlar elde etmek için önemli bir kaynaktır.

Birinci tez, odyoloji alanında yapılan son çalışmaların odak noktasıdır. İşitme kaybının nedenleri ve mekanizmaları hakkındaki en son bilimsel araştırmaları kapsamaktadır. Bu tez, işitme kaybının moleküler düzeyde nasıl gerçekleştiğini ve bunun tedavi stratejilerine nasıl uygulanabileceğini açıklamaktadır.

İkinci tez, işitme kaybının rehabilitasyonunu ele almaktadır. Geleneksel işitme cihazlarına ek olarak, bu tez, işitme kaybı olan bireylerin iletişim becerilerini geliştirmek için yeni teknolojilerin kullanılmasını inceler. Örneğin, artırılmış gerçeklik ve yapay zeka gibi yenilikçi yaklaşımlar, işitme kaybı olan bireylerin günlük yaşamlarını kolaylaştırmada büyük bir potansiyele sahiptir.

Üçüncü tez, gen tedavisi üzerinde odaklanmaktadır. İşitme kaybına yol açan genetik mutasyonları düzeltmek için gen düzenleme tekniklerinin kullanımını araştırır. Bu tez, odyologların işitme kaybı tedavisinde genetik bileşenleri nasıl hedefleyebileceğini ve gelecekteki tedavi stratejilerine nasıl katkıda bulunabileceğini açıklar.

Son olarak, dördüncü tez, işitme kaybının psikososyal etkilerine odaklanır. İşitme kaybı olan bireylerin yaşam kalitesini artırmak için psikolojik destek ve danışmanlık hizmetlerinin önemini vurgular. Bu tez, işitme kaybının kişisel, sosyal ve duygusal sonuçlarını anlamak için kapsamlı bir araştırma sunar.

Odyoloji tezleri, işitme kaybı tedavisi konusunda yeni yaklaşımların geliştirilmesine büyük katkı sağlamaktadır. İşitme kaybı sorunuyla mücadele eden bireyler için umut verici sonuçlar sunan bu tezler, odyoloji alanında yapılan araştırmaların önemini ve etkisini vurgular. İşitme kaybı tedavisindeki ilerlemeler, insanların yaşam kalitesini artırma ve işitme sağlığını korumada büyük bir adım olacaktır.
Okulumuzun hastanesi hariç bir hastanede zorunlu yaz staj yapmak için neler yapmalıyız?
1. Sınıflara öneriniz ve alınması gereken kitapların pdf falan var mı özellikle Selçuk Üniversitesi 2. Sınıflar varsa lütfen yazar mısınız.
selam dostlar, bir yazarın odyoloji pdf kitap paylaşım serisi paylaştığını gördüm. çok güzel bir etkinlik olmuş, (faydalandım ayrıca :P) bende buna binaeyn odyoloji ile ilgili tez/makale paylaşımı yapmaya çalışacağım. İlk makalemiz Normal işitme eşiğine sahip tinnitus hastaların koklear işitsel fonksiyonlarının odyolojik değerlendirmesi ile ilgili olacak indirmeadresi

Aşağıdaki bilgilerin benzerinin olduğu forma odyoloji anamnez formu denir.

ODYOLOJİ ANAMNEZ FORMU ÖRNEĞİ

Ad-Soyad: _____________________________________ Tarih:_____________
1. Kulaklarınız veya işitmeniz ile ilgili birincil şikayetiniz nedir?______________________________________
2. İşitme probleminize ne sebep oluyor? ______________________________________________
3. İşitme kaybınız varsa, bunu ne kadar sürede fark ettiniz? ______________________________________
4. Hangi kulağınızda işitmede sorun yaşıyorsunuz ?: Sol _____ Sağ _____
5. Aşağıdakileri dinlerken sorun yaşıyor musunuz:
TV: Evet_____Hayır_____ Telefon: Evet_____ Hayır_____ Kalabalıkta: Evet _____ Hayır_____

Hasta Geçmişi:
1. Daha önce işitme testi yaptırdınız mı? Evet_____ Hayır_____
Evet ise, nerde ne zaman ?
________________________________________________________________________________________________________________
2. Kulaklarınızda son 3 ay içinde herhangi bir akma oldu mu ? Evet_____ Hayır_____
3. Baş dönmesi, denge problemleri veya bunlara bağlı olarak düşmeler yaşadınız mı ?
Evet_____ Hayır_____
4. Son 90 gün içinde kulağınızda herhangi bir ağrı / rahatsızlık yaşadınız mı: Evet_____ Hayır_____
Eğer evetse, ağrınızı 0’dan (acısız) 10'a (en kötü ağrı) kadar bir sayı ile belirtiniz ___________
5. Ani işitme kaybı yaşadınız mı? Evet_____ Hayır_____
6. Kulaklarınızda çınlama var mı ? Evet_____ Hayır_____ Sağ/Sol/İkisi
Eğer var ise: Sürekli _____ Aralıklı _____ İlk olarak ne zaman fark ettiniz? __________________
7. İşitme kaybınız için ilaç veya cerrahi tedavi aldınız mı? Evet_____ Hayır_____

***DİĞER SAYFAYA GEÇİNİZ***

MEtokondri.com
8. Daha önce yüksek gürültüye maruz kaldınız mı?
Askeri/Silah Meslek/İşte Eğlence Diğer: ________
Evet ise sesin türünü belirtiniz: ____________________________________________________________
Kulak tıkacı kullanmış mıydınız? Evet_____ Hayır_____
9. Ailenizde işitme kaybı geçiren var mı? Evet_____ Hayır_____
Evet ise, kim: _____________________________________________________________________________
10. Aşadıkilerden sizde bulunan ya da daha önce geçirdiğiniz var mı ?
Bulaşıcı hastalık _____ Şeker hastalığı(Diyabet) _____ Kalp sorunları _____
Kafa yaralanması _____ Yüksek tansiyon _____ Baş ağrısı _____Böbrek yetmezliği _____
Diğer: ____________________________________________________________________

kaynak
Misfonya Jastreboff tarafından adlandırılmıştır. Misfonya işitsel kökenli bir rahatsızlık olup, beynin sempatik sinir sistemi ve duygusal değerler ile ilgili işlemler yapan kısımlarını etkilemektedir. Hiçbir zaman psikolojik veya fizyolojik bir rahatsızlık olarak tanımlanmamıştır. Bu sebeple ruh sağlığı alanında çalışan hekimler misfonya araştırmalarını yaparken sınıflandırma ile ilgili çelişkiler yaşamaktadır.

Yayınlanan makalelerde misfonya sınıflandırılmasında kesin karara varılamamıştır. Bu durum rahatsızlığı bulunan kişilerin kafasını karıştırmaktadır. Yakın zamanda varılan fikir birliği ile misfonyanın psikolojik bir rahatsızlık olmadığına inanılmaktadır.

Misfonya’nın sınıflandırılmasında izlenebilecek en iyi yöntem, nörofizyolojik bir rahatsızlığın psikolojik yansımaları şeklindedir. Daha da özele inilecek olursa, misfonya rahatsızlığı bulunan bireyler, belirli desendeki seslere negatif duygusal reaksiyonlar vermekte, otonom sinir sistemi uyarılmaktadır.

Misfonya tedavisinde herhangi bir yasal tedavi metodu olmasa da multidisipliner yaklaşımların hastalara yardımcı olduğu görülmüştür.

Odyologlar, misfonya hastalarının tanılanmasında ve diğer işitsel problemlerin anlaşılmasında bu multidisipliner yaklaşımda yer almaktadırlar. Odyologlar aynı zamanda hastaları açık uygulama (open-fit) tarzı cihazlar kullanmaları konusunda yönlendirerek gerekli habituasyon sağlamakta, hangi sesleri ne zaman maskelemeleri gerektiği konularında yardımcı olmaktadır.

Psikologlar ise bu hasta grubunda misfonya ile mücadelede baş edebilme becerileri ve stratejileri geliştirmeye yönelik çalışmalar yapmaktadır.


Misfoni hastaların yönlendirilmesinde klinisyenlerin hastalara şu gibi faydaları dokunmaktadır:

Rahatsızlığın anlaşılması
Rahatsızlık başladığında gürlüğün azaltılması ve sürenin kısaltılması
Misfonya ya bağlı stres ve duygusal gerilimin azaltılması
Yaşam stili ve uyku düzeninin düzenlenmesi
Akademik ve sosyal fonksiyonların arttırılması
Aile içi misfonyaya bağlı gerilimlerin azaltılması.
Sonuç
Misfonyanın nöropsikolojik bir rahatsızlık olduğu ve duygusal etkileri sebebiyle odyoloji uzmanının yanı sıra psikolog eşliğinde tedavi edilmesi önemlidir. Misfonyanın multidisipliner yaklaşım ile daha kolay tedavi edileceği unutulmamalıdır.
Odyoloji, işitme ve denge bozuklukları ile ilgilenen bir bilim dalıdır. Bu alanda eğitim alan öğrenciler, lisans ve lisansüstü düzeyinde odyoloji tezleriyle akademik araştırmalar yaparlar. Odyoloji tezleri, işitme ve dengeyle ilgili çeşitli konuları kapsayarak önemli bir araştırma kaynağıdır. Bu makalede, odyoloji tezlerinin önemi üzerinde duracak ve öğrencilerin bu alanda yaptıkları çalışmaların genel bir bakışını sunacağız.

Odyoloji tezleri, işitme ve denge sorunlarının nedenleri, tanısı, tedavisi ve rehabilitasyonu gibi konuları ele almaktadır. Öğrenciler, bu tezler aracılığıyla işitme kaybının farklı türlerini incelerken, işitme cihazlarının etkinliğini araştırır ve işitsel rehabilitasyon yöntemlerini değerlendirirler. Ayrıca, dengesizlik ve baş dönmesi gibi sorunların tanısında kullanılan testler ve yöntemler hakkında da araştırmalar yaparlar.

Odyoloji tezleri, hem laboratuvar çalışmalarını hem de klinik uygulamaları içerebilir. Öğrenciler, işitme ve denge sorunlarına ilişkin temel bilim araştırmaları yaparak yeni bulgular ortaya koyarlar. Aynı zamanda, klinik çalışmalara da katılarak bu bilimsel bulguların pratik uygulamadaki etkisini değerlendirirler. Bu tezler, odyoloji alanında ilerlemeyi teşvik ederken, sağlık hizmetlerine de katkı sağlamaktadır.

Odyoloji tezlerinin sonuçları, genellikle akademik dergilerde yayınlanır ve meslektaşlarının değerlendirmesine sunulur. Bu şekilde, odyoloji alanındaki bilgi birikimi artar ve daha iyi tanı ve tedavi yöntemleri geliştirilir. Ayrıca, odyoloji öğrencileri, tezlerini bitirerek mezun olduktan sonra işitme ve denge sorunlarıyla ilgili sorunlara çözüm bulmak adına önemli bir kaynak olurlar.

odyoloji tezleri, işitme ve denge konusunda araştırma yapmak isteyen öğrenciler için vazgeçilmez bir araştırma aracıdır. Bu tezler, işitme bozukluklarının anlaşılmasına ve tedavi edilmesine katkıda bulunurken, odyoloji alanında yeni bilgilerin ortaya çıkmasını sağlamaktadır. Öğrencilerin yaptığı bu araştırmalar, sağlık hizmetlerinin kalitesini artırmaya yönelik önemli bir adımdır.
Merhaba,
Ben Odyolog Dilara Aksu
Karabük ve çevresinde ikamet eden işitme engelli çocukların ücretsiz rehabilitasyon desteği için tarafıma ulaşılabileceğini duyurmak istiyorum.
Vücudun statik ve dinamik dik duruşunu sağlar. Bilinçaltı düzeyde, kas, eklem ve tendonlardaki reseptörler aracılığıyla ekstremitelerin konumunu ve yüzeyle bağlantısının algılanmasını sağlar. Ayrıca bu sistem örneğin başın vertikal düzlemde yapmış olduğu bir hareketi merkezi sinir sistemine iletir.
Odyologlarım canlarım. Rehabilitasyondurrr işitme cihazı merkezidiirrr klinikdiirrr farketmez. Odyologların alabileceği sertifikalar hakkında bir bilgilendirme istiyorum bildiğiniz ya da sizin aldığınız sertifikalar nelerdir?
bir gerçekliği belirli bir evren üzerinde kanıtlamak için, farklı aşamalardan geçerek bir dizi metotlar ve analizler sonucunda kanıtlanan veya reddedilen çalışmaları kapsar. Bu çalışmalar farklı birçok metodu kapsar. Tüm çalışmalar; pozitif bilime hizmet etmek, bilim dünyasına katkı sağlamak, yeni bir yöntem bulmak, sektöre ve halka fayda sağlayacak yöntemler geliştirmek gibi amaçlara hizmet eder.

Bilimsel araştırmalar, kanıta dayalıdır. Bununla beraber tutarlı, kalıcı ve mantıksal açıklamalara dayanır ve nesnel bilgiler içerir. Böylece bilginin kanıtlanması ya da reddedilmesi doğrultusundaki karar sorgulanamaz ve geçerli olur.

Her araştırma bir merak ve şüphe gibi bir duyguyla teşvik edilir. Bu merak duygusu ARAŞTIRMA KONUSU/FİKRİ’dir. Bu fikir merakla birlikte toplumdaki bir eksiklikten veya ihtiyaçtan ortaya çıkar. Daha sonrasında araştırmacı gerçekleştirmek istediği çalışmanın ARAŞTIRMA SORUSU’nu oluşturur. Bu sorudan yola çıkarak araştırmacı sorusuna cevap vermek için öncelikle, daha önceden bu soruyla ilgili yapılmış bir çalışma olup olmadığını incelemek için bir LİTERATÜR TARAMASI yapar. Bu tarama sonucunda sorusuna vereceği olası cevapları oluşturur ve yapacağı çalışmada neyi kanıtlamak istediğine karar verir. Bu karar HİPOTEZ’dir. Araştırma süresince araştırmacının bir hipotezi istatistiksel olarak ikiye ayrılır. Bunlar H0 hipotezi ve H1 hipotezidir. H0 hipotezi, farklılık içermeyen, eşitlik ve benzerlik üzerine kurulmuş hipotezdir, bir diğer adı da ‘null/boş hipotez’dir. H1 hipotezi ise farklılığı savunan hipotezdir. Araştırmacı bu hipotezleri araştırması için oluşturduktan sonra çalışmasının metodunu oluşturur. Devamı için tıklayınız
Odyoloji biliminde önde gelen odyologlar kimler ?? veya bu bilime büyük ölçüde katkı sağlamış bilim insanları arasında kimler yer almakta??
La farkında mısınız çılgınlar gibi ipini koparan işitme merkezi açıyor. Sakin olun
İşitme cihazı firması açanlar nasıl açtıkları, nelere önem verdikleri, hangi eğitimleri aldıklarını yazsa da bizde faydalansak. ??

benim gibi ilk defa gönüllü staj yapmayı planlayanlar için tecrübe eden arkadaşlardan bilgiler ve tavsiyeler alabilir miyiz?

staj yapmak istediğimiz yeri (benim için özellikle işitme cihazı firmaları) neye göre seçmeliyiz? bünyesinde odyolog bulundurmamaları bir dezavantaj mıdır?

başvuru süreci nasıl işler? yüzyüze daha mı iyi olur yoksa önden bir telefon/mail görüşmesi de olur mu (pandemi dolayısıyla)

stajımızın verimli geçmesi adına ne gibi tavsiyeler verirsiniz?
Türkiye şartlarında iki meslek çokta farklı sayılmamakta. Halbuki biri lisans iken diğeri önlisans. Farklı sayılmamasının sebepleri arasında odyolog meslek tanımının tam olarak oturmamış olmasıda var elbette. ama bence en önemli etken türkiyedeki işverenlerin az parayla çok iş yapmaya çalışmasıdır. Adam odyolog almak yerine odyometrist alıyor hem düşük ücret veriyor hemde odyometristin tanımında olmayan şeyleri ona yapmakta; sekreterlik, temizlik gibi. bu kadar yoğun çalışma içerisinde bir asgari ücret veya asgari ücretin 100-200tl üzerinde maaşlar vermekteler. bu ücretlere yol yemek dahil değil tabii ki de. işitme cihazı sektöründe patronlar nasıl daha büyük havuzlu bir villa almayı düşünürken çalışanları ay sonunu nasıl getireceğini düşünmekte. bu durum sadece odyometristler için geçerli değil tabii bir çok meslek grubunda bu olay var. odyologlar dahil. nasıl daha iyi hale getirebiliriz bilmiyorum ama sorun açıkça ortada.
Odyoloji okuyan biri için çift anadal programında hangi meslekleri önerirsiniz. Fizik , mühendislik, dkt vb. Bölümler gibi sebepleriyle yazarmısınız .
2019 yılı asgari ücret tutarı üzerinden belirlenen maaş ödemelerini firmalar staj yapan öğrenciye ödemek zorundadır. Güncel asgari ücret tutarının oranı kadar ödenek staj yapan öğrenciye maaş olarak ödenmektedir.

ilgili kanun:
"MADDE 1- (1) 5/6/1986 tarihli ve 3308 sayılı Mesleki Eğitim Kanununun geçici 12 nci maddesi uyarınca, aday çırak ve çıraklar ile anılan Kanunun 18 inci maddesine göre işletmelerde mesleki eğitim gören, staj veya tamamlayıcı eğitime devam eden öğrencilere, aynı Kanunun 25 inci maddesinin birinci fıkrası kapsamında yapılacak ödemelerin asgari ücretin net tutarının yüzde otuzundan az olamayacağına dair süre ile işletmelerde mesleki eğitim gören, staj veya tamamlayıcı eğitime devam eden öğrencilere ödenebilecek en az ücretin; yirmiden az personel çalıştıran işletmeler için üçte ikisinin, yirmi ve üzerinde personel çalıştıran işletmeler için üçte birinin, 25/8/1999 tarihli ve 4447 sayılı İşsizlik Sigortası Kanununun 53'üncü maddesinin üçüncü fıkrasının (B) bendinin (h) alt bendi için ayrılan tutardan Devlet katkısı olarak ödenmesine ilişkin süre, 2018-2019 eğitim ve öğretim yılından itibaren üç eğitim ve öğretim yılı uzatılmıştır. Kamu kurum ve kuruluşlarına Devlet katkısı ödenmez."

ödeme yapmayan kurumları (bkz:cimer)'e şikayet edin.