merhabalar, güz döneminde 3. sınıf ögrencisi olacagım ve asıl stajım 3. sınıfta hastanede baslayacak. Fakat ben sektörde yer almak ve gercekten calısma hayatını tatmayı istedigim için bir rehabilitasyon merkezinde gönüllü staj yapmak istiyorum. henüz 2. sınıfı yeni bitiren birisi olarak beni ne gibi zorluklar bekliyor bunu merak ediyorum. alanla ilgili seylerden ziyade ayak işlerini mi yaptırırlar yoksa bir seyler ögrenebilir miyim aslen bunu merak ediyorum daha önce deneyimi olan birileri beni aydınlatırsa cok sevinirim

1. Sınıflara öneriniz ve alınması gereken kitapların pdf falan var mı özellikle Selçuk Üniversitesi 2. Sınıflar varsa lütfen yazar mısınız.
Konuşma odyometrisi bir hava iletimi prosedürü olduğu için ne zaman maskeleneceğine ilişkin kurallar saf ses hava iletim odyometrisinde kullanılanlara benzer olacaktır. Konuşma odyometrisinde kontralateral maskelemeye gerek olup olmadığına karar verirken 3 faktör göz önüne alınır :

IA : İnteraural atenuasyon
Test kulağının konuşma sinyalini alış seviyesi (dB HL )
Test edilmeyen kulaktaki kemik iletim işitme hassasiyeti

-Konuşma odyometrisinde ; her ne zaman, test kulağındaki konuşma sinyalinin alınış seviyesi (SRT) ile test edilmeyen kulaktaki saf ses kemik iletim eşiği arasındaki fark IA ’ya eşit veya aşmışsa kontralateral maskeleme gerekir. Yazının devamı için tıklayınız
İç kulakta bulunan ve işitme ve denge duyularımızı sağlamak için ses dalgalarından ve kafa hareketlerinden mekanik kuvvetleri elektrokimyasal sinyallere dönüştüren sensör organlara sterosilia denir. Her bir tüy hücresi 50-100 arasında sterosilya içerir. Sterosilialar kısadan uzuna doğru sıralanmışlardır ve en uzunlarına kinosilyum adı verilmektedir. Her tüy hücresi, ampullaların yakınında bulunan Scarpa gangliyondaki afferent nöronlar tarafından innerve edilir

Tip 1 Tüy Hücresi

▪Kadehe benzer
▪Geniş afferent sonlanmaları vardır.
▪İnnerve eden sinirler kalın myelinlidir.
▪Krista ve makulanın merkezinde daha çok bulunurlar.
▪Filogenetik açıdan daha gençtirler.

Tip 2 Tüy Hücresi

▪ Silindirik hücrelerdir
▪ Daha dar afferent sonlanmaları vardır.
▪ İnnerve eden sinirler ince myelinlidir.
▪ Krista ve makulanın daha çok periferinde bulnurlar.
▪ Filogenetik açıdan daha yaşlıdırlar.
Arkadaşlar sınıf gruplarınızda sitenin paylaşımını yaparsanız daha az sürede daha hızlı yayılmış oluruz
Statik Denge; vücudun ağırlık merkezinin hareketinin, istemli kontrolüne izin veren denge sabitleyici yanıtların oluşmasını sağlar.

Dinamik denge;vücudun ağırlık merkezi değiştiğinde otomatik yanıtlar oluşturabilen denge ve düzeltme yanıtlarının düzenlenmesini sağlar.
Odyoloji bölümü odyoloji dersi için costanzo kitabı daha uygun verebilecek var mi
Hepimize hayırlı olsun gayet güzel olmuş. Mobil uygulaması olsa daha kolay olur giriş çıkışlar
Korpus Kallosum:
Latince “sert cisim” anlamına gelen korpus kallosum, beyinde bulunan bir yapıdır. Serebral korteks loblarını, sol ve sağ yarıküreler olarak ikiye bölen, kalın bir sinir lifleri bantıdır; hatta tüm sinir sistemindeki en kalın banttır. Yani iki yarıküre arasında iletişimi sağlamak üzere, beynin sağ ve sol yanlarını bağlar. Korpus kallosum, hareketsel, duyusal ve bilişsel bilgiyi, yarıküreler arasında aktarır.

Korpus kallosum, beyindeki en geniş lif demeti olup, 200 milyon civarında (tahmin elektron mikroskopuna değil de, ışık mikroskopuna dayalı olarak yapıldığından, gerçek sayı muhtemelen daha yüksektir) akson içerir. Karşılaştıracak olursak, her bir optik sinir için sayı 1,5 milyon ve işitsel sinir için sayı 32.000’dir. Kesit alanı 7 cm2 kadardır ve “birleştirici lifler” olarak bilinen beyaz madde liflerinden oluşmuştur. Kabaca C şeklinde olan korpus kallosuma bazen “büyük serebral birleştirici” de denir. Beynin orta hattında, serebrumun altında bulunur. Beyin yarıkürelerini ayıran derin bir oyuk olan “yarımküreler arası yarık“ın içine yerleşmiştir.

İşlevi Nedir?

1950’li yıllara kadar, korpus kallosumun işlevi bütünüyle bir sırdı. Arada bir bu yapı olmadan doğan insanlara rastlanıyordu. Hekimler bazen yapıya kesik atarak, epilepsi hastalarında bir lobda başlayan atağın diğerine geçmesini önlemeyi ya da derinlerdeki bir tümöre ulaşmayı başarıyordu. Her iki durumda da, korpus kallosumu yarılan bireylerde ciddi bir yan etki görülmüyordu. Hatta o yıllarda, şakayla karışık, belki de korpus kallosumun tek görevi iki lobu birbirlerine yakın dursunlar diye tutmaktır diyenler vardı. 1955 yılında, Şikago Üniversitesi’nde psikolog Roger Sperry danışmanlığında çalışan lisansüstü öğrencisi Ronald Myers, bu devasa lif demetinin işlevini açığa çıkaran bir dizi deneyi gerçekleştirdi.

Bugünkü bilgilerimize göre, korpus kallosumun beyinde dahil olduğu işlevler arasında şunlar bulunuyor:
— Beyin yarıküreleri arası iletişimi sağlamak,
— Göz hareketleri ve görme,
— Uyarım ve dikkat dengesinin sürdürülmesi,
— Dokunsal yer tayini.
kaynak: bilimfili.com
daha önce işitme eğitimi modülünü açıklamıştım (*) şimdi sıra dil eğitimi modülünde.

neden dil eğitimi modulüne ihtiyaç vardır? kim verir? nasıl verir? gibi sorulara yanıt vermeye çalışalım.

i̇şitme engelli bireylerin hepsi normal dil ediniminde görülen kurallar sistemi ile dili geliştirmektedir. dolayısı ile onların dili en iyi şekilde “gecikmiş’’ olarak tanımlanabilir. bu nedenle işitme engelli bireyin dili edinebilmesi için normal dil gelişiminin basamakları izlenmelidir. bu basamaklar; söz öncesi dönem, tek sözcüklü dönem, art arda sözcüklerin sıralandığı dönem, iki sözcüklü dönem, üç ve daha fazla sözcüklü dönem olarak sınıflandırılmaktadır. i̇şitme engelli bireyle yapılan çalışmaların bu hiyerarşi içinde yapılması gerekmektedir. örneğin, birey tek sözcüklü dönemde ise bir sonraki döneme ulaştırmaya yönelik çalışmalar planlanmalıdır. aileye de birey ile iletişimlerinde iki sözcüklü ifadelere daha çok yer vermesi yönünde uyarılar yapılmalıdır.

birey sözcük üretmeden önce konuşma seslerine benzer sesler çıkararak, hecelemeler yaparak sesli anlatımlarda bulunur. konuşma seslerine benzer sesler çıkarma çalışmaları yapılırken ses oyunları aracılığıyla bireyin kendi çıkardığı sesleri fark etmesi ve uygulayıcı tarafından bireyin çıkardığı seslerin pekiştirilmesi sağlanmalıdır (oyuncak bebeğe mama yedirirken çıkarılan mmm, mam-mam gibi ses oyunlarının yapılması vb.). uygulayıcı farklı ritim, tonlama ve vurgu gibi ses ve konuşma özelliklerini bireye kazandırma amaçlı çeşitli ses oyunları geliştirmelidir. bu şekilde işitsel uyaranlar alan bireyin ses çıkarımı artacak ve çeşitlenecek, aldığı geri bildirimler çıkardığı sesin kalitesini artıracak ve ileride daha anlaşılır konuşma kazanmasına destek olacaktır.

ayrıntılar için
İşitme sağlığı, günlük yaşamımızın önemli bir parçasıdır. Ancak, işitme bozukluklarıyla mücadele eden milyonlarca insan bulunmaktadır. İşitme kaybı, iletişimde zorluklar, sosyal izolasyon ve psikolojik etkiler gibi bir dizi soruna neden olabilir. Neyse ki, odyoloji alanındaki temel testler, işitme sağlığını değerlendirmek ve uygun tedaviyi belirlemek için büyük bir öneme sahiptir.

İşitme değerlendirmesi, odyologlar tarafından yapılan ilk adımdır. Bu değerlendirme süreci, işitme kaybının türünü, şiddetini ve konumunu belirlemek amacıyla çeşitli testler içermektedir. Odyologlar, hastaların işitme eşiğini ölçmek için odyometri testini kullanır. Bu testte, bireyin farklı frekanslardaki sesleri duyup duymadığı belirlenir. Buna ek olarak, konuşma anlaşılabilirliği testi yapılır. Bu test, işitme kaybının bireyin konuşmayı anlama yeteneğine olan etkisini değerlendirir.

İşitme sağlığının değerlendirilmesinde kullanılan bir diğer önemli test ise timpanometridir. Bu test, kulak zarının hareketliliğini ölçerek orta kulaktaki basınç değişikliklerini değerlendirir. Timpanometri, orta kulak fonksiyonunu ve olası problemleri tespit etmek için kullanılır.

İşitme kaybının nedenini belirlemek amacıyla odyologlar, işitsel uyarıcıların yolunu takip eden hareketli testlerden yararlanır. Beyin sapı işitsel uyarılama testi (BAER) gibi testler, işitsel sinirin ve beyin sapının yanıtını ölçer ve işitme kaybının kökenini belirlemeye yardımcı olur.

Son olarak, işitme sağlığına yönelik muayene sürecinde, hastaların işitme cihazları veya diğer tedavi seçenekleriyle ilgili bilgilendirilmesi de önemlidir. Odyologlar, bireyin ihtiyaçlarına ve işitme kaybının özelliklerine dayanarak en uygun tedavi planını belirler.

Odyolojideki temel testler, işitme sağlığına yapılan bir yolculuğun başlangıcını oluşturur. Bu testler, işitme kaybının tanısını koymak, tedavi seçeneklerini belirlemek ve bireyin yaşam kalitesini artırmak için önemli adımlardır. İşitme sağlığını korumak ve işitme kaybıyla mücadele etmek isteyen herkesin, odyoloji uzmanıyla iletişime geçerek bu temel testleri yaptırması önemlidir.
Üsküdar Üniversitesi bölüm başkanıdır.Yenilikçi ve ezbere karşı bir hocadır.Sorduğu sıra dışı sınav sorularıyla eğitim hayatınızda yeni bir çağ başlaması muhtemeldir.
Merhaba değerli odyogram ailesi. sizinde bildiğiniz gibi 10 ekim dünya odyologlar günü yaklaşıyor. Bu konuda farkındalık yaratmak için etkinlikler yapmayı planlıyoruz. açıkçası neler yapabileceğimize dair bizim de pek bir fikrimiz yok. bu konuda fikri olanlar bu başlık altında entry girişi yapabilirse biz de bu etkinliklerin uygulanması için hertürlü desteği sağlamak için gayret göstereceğiz. ayrıca mesleki statümüzün ilerlemesinde bir adım atmış oluruz.
Sitemiz hayırlı uğurlu olsun öncelikle :). Gelişmesini ve yayılmasını umuyorum. Hazır böyle bir imkan sağlanmışken tecrübeli odyologlarımızdan, ikinci, üçüncü, dördüncü sınıf öğrencilerimizden yeni başlayacaklar için tavsiyeler bekliyorum. Aklınıza gelen her şeyi aktarabilirsiniz :)
hala hemşirelerin abr testi yapması hakkında ne düşünüyorsunuz?
geçtiğimiz aylarda referans merkezde yapılan ulusal yenidoğan tarama eğitiminde özel ve devlet hastanelerinden bir çok hemşire vardı.
Abr testini nasıl olur da hemşireler yapar. En ufak ses ve hareketin bile etkilediği bu testte ne kadar başarılı olabilirler? Kaldı ki hala eski cihazların kullanılıyor olması da ayrı ironi. Yani dalgayı ne olursa olsun takip etmek zorunda.
Bazen gürültüden veya elektrot temasından kaynaklanan hatalarla test geçti cevabı verebiliyor.
Bunu hemşire anlayabilecek mi?
Bu saçma uygulama ne zaman son bulacak merak içindeyim.
Odyoloji, işitme ve denge bozukluklarının incelenmesi ve tedavisi ile ilgilenen bir alan olarak önemli bir yer edinmiştir. İlerleyen teknoloji ve sağlık sektöründeki gelişmeler, odyolojiye duyulan ihtiyacı artırmıştır. Bu alanda uzmanlaşmak isteyenler için odyoloji tezli yüksek lisans programları cazip bir seçenek haline gelmiştir.

Odyoloji tezli yüksek lisans programları, öğrencilere derinlemesine bilgi ve beceriler kazandırmayı hedefler. Bu programlar, mezunlara araştırma yapma yeteneği, analitik düşünme becerisi ve yenilikçi çözümler üretebilme kabiliyeti sunar. Ayrıca, tez çalışmaları sayesinde öğrenciler, odyoloji alanında yeni bilimsel bulgular ortaya koyarak sektöre katkıda bulunurlar.

Odyoloji tezli yüksek lisans programları, geniş bir müfredat sunar. Öğrencilere işitsel sistem anatomisi ve fizyolojisi, işitme değerlendirme yöntemleri, işitme cihazları ve rehabilitasyonu gibi konularda derinlemesine eğitim verilir. Ayrıca, odyoloji alanındaki güncel araştırmalar ve teknolojik gelişmeler hakkında bilgiler aktarılır.

Bu programlarda öğrencilere, laboratuvar ortamında pratik beceriler kazanma fırsatı sunulur. İşitme testleri yapma, işitme cihazlarının programlanması ve rehabilitasyon süreçlerinin yönetimi gibi uygulamalı çalışmalarla öğrencilerin mesleki yetkinlikleri artırılır. Ayrıca, staj imkanları sayesinde öğrenciler, odyoloji merkezlerinde veya hastanelerde gerçek dünya deneyimlerine sahip olurlar.

Odyoloji tezli yüksek lisans programını tamamlayan mezunlar çeşitli kariyer fırsatlarına sahip olurlar. Kamu veya özel sektörde, hastanelerde, rehabilitasyon merkezlerinde, işitme cihazı firmalarında veya üniversitelerde iş bulabilirler. Aynı zamanda, akademik kariyer yapma yolunda ilerlemek isteyenler için doktora programlarına başvurabilirler.

Odyoloji tezli yüksek lisans programı, odyoloji alanında uzmanlaşmak isteyenler için büyük bir fırsat sunmaktadır. Hem teorik bilgileri hem de pratik becerileri içeren bu programlar, öğrencileri sektörde öne çıkarmaktadır. Odyolojiye ilgi duyan ve kariyerine değer katmak isteyen her odyolog, odyoloji tezli yüksek lisans programlarını değerlendirebilir.
Herhangi bir kitabi almadan siparis vermeden once incelemek istiyorum bunun icin kaynaklarin pdfsine ulasabilecegim bir site var mi